Evrenden Torpilim Var - Aykut Oğut


Aykut Oğut
Dharma Yayınları
263 sayfa

Arka Kapak'tan..

Siz hiç 150 kilo oldunuz mu? Sizin hiç yabancı bir ülkede bavulunuzu kaybettiğiniz, sabahları mısır gevreğine bira döküp hayatta kalırken günlerce tek kelime bile konuşmadığınız, dayak yedikten sonra girdiğiniz komadan bir gözünüzü kaybetmiş olarak çıkıp tekrar parklara döndüğünüz, annenizi kaybettikten sonra hapiste yatarken babanızı kaybettiğiniz oldu mu?Benim oldu.Peki ya sonra o yabancı ülkenin dilinde şakır şakır konuşup hatta seslendirme yönetmenliği bile yaptığınız, o ülkedeki filmlerde başrol oynadığınız, 70 kilo verip filinta gibi olduğunuz, yeni ve mutlu bir hayat kurduğunuz, elinizi attığınız her işi altın yumurtlayan tavuğa çevirdiğiniz, her saniyenizi gülümseyerek geçirdiğiniz, hayatta istediğiniz her şeyi elde etmeye başladığınız oldu mu?Benim oldu.Nasıl mı?Gelin anlatayım..

Mesnevi Terapi - Nevzat Tarhan


Nevzat Tarhan
Timaş Yayınları
240 sayfa

Kitap'tan..
“Bilgi çağını bilgelik çağına dönüştürürken yol göstericimiz Mevlana olacaktır. Çünkü o ruhsal yapımızdaki şifrelere dokunuyor, bizde var olan duyarlılığı harekete geçiriyor.”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan

6..


5 yıl önce bugün..

Ben'den Biz'e terfi ettiğimiz gün..

Yaşadığımız herşeye rağmen ''İyiki'' diyebiliyoruz hala..

Ve hala inatla Seviyoruz..

Kapak Kızı-Ayfer Tunç



Ayfer Tunç
Can Yayınları
243 sayfa

Arka kapak'tan..


Karlı bir kış günü, Ankara'dan İstanbul'a giden bir trenin yemek vagonu. Birbirini tanımayan üç kişi; bankacı Ersin, radyo programcısı Selda ve yemekli vagonun garsonu Bünyamin. Kapak Kızı, işte bu üç kişinin romanı. Ama aynı zamanda orada olmayan bir başkasının; bir dergide çıplak fotoğrafları yayınlanan Ayın Kızı Şebnem'in. Trenin saatlerce yolda kaldığı, bir yolcunun öldüğü bu uzun yolculukta, roman kahramanları, birbirleriyle, Şebnem'in fotoğrafları aracılığıyla yüzleşirler. Ancak bu zihinsel yüzleşme giderek kimin kimi yargıladığı belli olmayan bir hesaplaşmaya dönüşür. Ayfer Tunç, ilk kez 1992 yılında yayınladığı Kapak Kızı'nı 'zemin aynı zemin, inşa aynı inşa' olmak kaydıyla yeniden yazdı. Roman, bedensel çıplaklığı, kahramanlarını farklı nedenlerle sarsan bir travma olarak ele alıyor. Aile, hayat, aşk, kıskançlık, güzellik ve ahlak kavramlarını, alışılmış yorumların tuzağına düşmeden işliyor. Bunaltıdan ikiyüzlülüğe, anıların masumiyetinden yaşamın gerçeklerine uzanan soruların kuşattığı bu roman, aslında bütün soruları içeren tek bir soru soruyor: Kim daha çıplak?

Pertve Bey'in 3 Kızı,2 Kızı ve Torunları- Münevver Ayaşlı


Münevver Ayaşlı
Timaş Yayınları
490 sayfa

Kitap'a dair..

′′Pertev Bey′in Üç Kızı, Pertev Bey′in İki Kızı ve Pertev Bey′in Torunları′′ Hatırat yazarlığının önemli isimlerinden Münevver Ayaşlı, gerçek bir zaman, mekan ve vak′a üçgenine oturtarak başarılı bir üslupla kaleme alıyor romanını. Miralaya Pertev Bey′in kızları, torunları ve kalabalık maiyeti etrafında ferdi, ailevi ve toplumsal bozulmuşluğu tahlil ediyor. Hem şahitlik ettiği hem de derinden yaşadığı Osmanlı İmparatorluğu′nun yıkılışını ve yıkılış sebeplerini kavratıyor okuyucusuna. “Pertev Bey” serisi tarihsel gerçeklerin öyküleştirilerek okuyucuya sunulduğu seviyeli, üsluplu, geniş bir ′dönem romanı′ kimliğinde.''

İnstagram'da Ben # 6

Devam postu ile karşınızdayım efenim..
Bu haftaiçi 2 kez balık tutmaya gittik kuzenim ve kardeşlerim ile..
Fotoğraflar balık'tan :)

Tarçınlı &Zeytinli Çörek

Severek takip ettiğim Sevgili ''Leyla'nın Kahve Dükkanı'' geçen hafta birbirinden güzel ve pratik 2 tarif paylaşmıştı..Ne yalan söyliyeyim gördüğümden beride aklımdaydı 2'side..Bende hafta içinde malzemelerimi hazırladım denememi yaptım..

Hamur mayalamayı seviyorsanız bu tarifleri mutlaka denemelisiniz,özellikle Zeytin'li olan,içerisine peynir eklemeyi unutsamda çokca sevildi.Tarçın'lı olana ise içinde elma rendesi'de olabilir diye bir öneri geldi,fakat bu da tamamen damak tadı ile yada tarçın'a elma'yı çok yakıştırmamızla alakalı bir durum sanırım :)

Benim fotoğraflarım,Leyla arkadaşımınki kadar iştah açıcı değiller..Çabuk ve telefonla çekimin sonucu..Gözleriniz bayram etsin isterseniz onun bu ve bu postlarına mutlaka bakmalısınız,ama lezzet olarak eminim çörek'lerimden :)

İşte Lezzet Cini Ne Dilerseniz Yapıyor!

Açlıktan bütün enerjini kaybettiğin bir anda, tek arzun bir hareketle bütün masayı yemekle doldurmak iken, sihirli bir lambadan ‘iştelezzet’ cini çıksa ve dileğini gerçekleştirse…


Bu satırları okurken, içerleyip hayal dünyanızda kaybolmaya başladıysanız korkmayın. Ne iflah olmaz bir hayalperestsiniz ne de umutsuz bir ev kuşu. Sadece henüz www.istelezzet.com’u keşfetmemişsiniz! Markanın eğlenceli reklam filmi burada...



Yemek Siparişi Sepet ile Taşınmaz...:) from Istelezzet on Vimeo.




‘İştelezzet’ ciniyle günün hangi saati isterseniz, uçsuz bucaksız yemek masasına oturacağınızı ve o masada hiçbir çeşit sınırlaması olmadığını düşünün. Yapmanız gereken tek şey canınızın ne istediğine karar vermek, hepsi bu!


En hızlı hizmetiyle, sunduğu geniş seçenekler ile tüm lezzetler sofranıza gelsin. Üstelik tüm güzel deneyimlerinizi birikime dönüştürme şansıyla birlikte… Verdiğiniz her siparişte puan kazanıp, kazandığınız puanlarla kendinize ve sevdiklerinize müthiş lezzetleri ücretsiz  tattırabilirsiniz.
Unutmayın bu fırsatlara başka hiçbir yerde ulaşamazsınız. ‘iştelezzet’ cini sizi bekliyor!


Bir bumads advertorial içeriğidir.

İnstagram'da Ben# 5

Haftasonu gelmeden paylaşmayayım diyordum ama duramadım yine :)

Fotoğraflar geçen hafta sonu ve bu hafta içinden..

Geçen haftasonu süper bir bowling partisi yaptık mesela..

Kerem İle Aslı - Sadık Yalsızuçanlar


Sadık Yalsızuçanlar
Timaş Yayınları
135 sayfa

Kitap'tan..

Aşıklık ne müşkül haldir.
“Hayır hayır. Olamaz! Gerçekten daha gerçekti gördüğü.
Güneş gibi apaşikar. Ay gibi pırıl pırıldı...
Eşiğine fırlattı bedenini. Ey yazgımın gülü! Ey alnımın ak yazısı′ diye bağırdı. ‘Söyle bana hangi bağın gülüsün sen?′
Peri dile gelerek, seslerin en güzeliyle.
‘Ey yüreğimin sancısı!’ dedi. ‘Kesiş dağının gülü. İriskin bağının sümbülüyüm ben. Sen de söyle bana. Hangi rüzgar attı seni buralara?′
Şehzade, Anka kuşunun kanatlarına binmişti sanki;
‘Ey nergis bakışlım! Ey hilal nakışlım! Gönlümün rüzgarı getirdi beni buralara...′ Elif ile Lam gibi birbirlerine öyle sarıldılar ki. Ne gözler görmüş. Ne kulaklar işitmiş böyle bir kavuşmayı...

Uzun zamandır kitaplığımdan göz kırpıyordu bana bu kitap..Ama nedense ötelemiştim okumayı..Elime alır almaz bir solukta okudum..Hikaye,öyle içtenki..Aşk hiç bu denli büyük gözükmemişti gözüme..Sevdim,bitmese istedim..Ama bir sonu olmalıydı,135 sayfada yüzlerce sayfanın hazzını aldım,kısacık bir zaman diliminde..Benzer hikayeleri seviyorsanız okumanızı mutlaka öneririm..

Bol kitap'lı günler..

Sevgiler..

Koku- Patrick Süskind


Patrick Süskind
Can Yayınları
247 sayfa

Kitap hakkında..

Patrick Süskind'in, Almanyada ilk yayımlanışında tam anlamıyla olay yaratan, aylarca liste başlarında kalan Koku adlı bu romanı, gerçekte alışılagelmiş çoksatarların oldukça dışında kalan, tarihsel boyutlarda kapsamlı bir toplum eleştirisini sergileyen bir kitap. Olay, 18. yüzyıl Fransasında geçer; kitabın kahramanı Jean-Baptiste Grenouille ise tüm insani duyumlardan ve duygulardan yoksun, salt kokulara karşı görülmedik ölçüde duyarlı ve istediği kokuları üretebilmek için cinayet işlemekten kesinlikle çekinmeyen bir katildir. Herkesin ve her şeyin kokusunu almakta, tüm kokuları üretmekte gerçek bir dâhi olan Grenouille, kendi kokusunun bulunmadığını, onun bulunduğu yerlerde insanların insan kokusunu alamadıklarını anladığı gün, dünyasını da yitirir. Kendisi için tek çıkar yol, başkalarına onun için sanki insanmış izlenimini verebilecek kokular sürünmektir. Toplum içinde bireyselliğini hiçbir zaman edinememiş toplum tekini, kendi benliğinin dışında her şeyi yaratabilmiş dâhiyi sergileyen bu görkemli alegorinin olağanüstü bir akıcılıkla erişilen son bölümü, benzeri herhalde ancak bir Kafka'da görülebilecek bir insanlık trajedisinin simgesidir.

Renklerimi Buldum :)





Severek takip ettiğim Shopaholic geçen haftalarda,ilginç bir deneyimini paylaşmıştı Colourfit Renk Analizi..Ben yazdığı postu büyük bir merakla okurken birde 3 takipçisine ''Mini Renk Analizi'' hediye edeceğini duydum,şansımı denedim ve şanslı isimlerden biri oldum..


''Mini Renk Analizi'' online olarak yapılıyor,sorulara verdiğiniz cevaplara göre sizi yansıtan,size en yakışan rengi ve hangi rengi?hangi renkle kombin etmeli? sorularına cevap buluyorsunuz..






Bende testi cevaplayıp,sonuçlarımı beklemeye koyuldum ve kısa sürede Renk Analizi Uzmanı Sevgili Oya Komar'dan oldukça detaylı,görselli ve içten bir mail aldım.Genelde zaten kullanmayı sevdiğim renklerden oluşan bir tablodan harika bilgiler edindim.Renklerim yaz ve kış dengeli..


Sizde bu deneyimi yaşamak isterseniz mutlaka Colourfit Facebook Sayfasına ve web adresine uğramanızı öneririm.Ayrıca Oya Hanım'ın Pinterest hesabınıda takip edebilirsiniz,zira kendisi harika öneriler paylaşıyor.





Gerçekten beklentimin üzerinde bilgiler edindiğim bu güzel hediye için hem Sevgili Shopaholic'e hemde Oya Komar'a sevgilerimi sunarım..


Fotoğraflar Colourfit Pinterest sayfasından alınmıştır..



Burn: Şehrin Enerjisi!

Burn


Burn’ün sunduğu www.sehrinenerjisi.com’da kullanıcı İstanbul’un farklı bölgelerini temsil eden sesleri, Doğuş Çabakçor ile Ozan Çolakoğlu’nun müziğiyle mix’leyip özgün şarkısını yaratabiliyor. Polis sireni, adalardan fayton sesi, metro gişesi, dolmuşçu, vapur sesi gibi bir çok sesin İstanbul haritası üzerinde temsil edildiği uygulamada, kullanıcı istediği sesleri müziğinin bir parçası haline getirebiliyor.  Kullanıcı dilerse mikrofon aracılığı ile kendi istediği sesleri de İstanbul haritası üzerine ekleyip özgün şarkısının içerisine dahil edebiliyor.


İstanbul’un seslerinden güzel bir mix yapmak isterseniz: www.sehrinenerjisi.com   
Facebook: https://www.facebook.com/BurnTurkiye 
Twitter: https://twitter.com/#!/burn_tr


Bir bumads advertorial içeriğidir.

Moskof Cariye : Hürrem - Demet Altınyeleklioğlu


Demet Altınyeleklioğlu
Artemis Yayınları
814 sayfa

Tanıtım metni..

''Hürrem, tarihi gerçekler ve kimi gerçek karakterler kullanılarak kurgulanan bir roman ve yazarımız Demet Altınyeleklioğlu, kendi hayalgücünün ürettiği müthiş bir Hürrem hikayesi anlatırken, 16. Yüzyılın saray atmosferine, kokusuna, rengine, dokusuna ve duygusal haritasına da yeniden hayat veriyor 16. yüzyılın özellikle ilk yarısına hiç kuşkusuz Osmanlı Hakanı Kanuni Sultan Süleyman, İngiltere Kralı Sekizinci Henry ve Kutsal Roma Germen İmparatoru Şarlken damgasını vurmuştu. Bu hükümdarların iktidar mücadesi ve savaşları kadar aşkları da tarihin seyrini değiştirdi. Sultan Süleyman ve güzel cariyesi Hürrem, Sekizinci Henrynin başını kestirerek öldürdüğü iki kraliçesinden biri olan Anne Boleyn ve Şarlkenin Avrupayı din savaşlarına sürüklemesinde başrolü oynayan karısı Isabella... Birbirini tanımayan bu üç güzel kadının, hemen hemen aynı yıllarda iktidar mücadelesi verdiği üç saray, romanlara, filmlere, TV dizilerine ilham veren büyük aşklara, inanılmaz entrikalara, komplolara, kanlı cinayetlere sahne oldu.Fakat bu öykülerin hiçbiri; haremle, dünyanın en kudretli hükümdarı Sultan Süleyman arasındaki tehlikeli yolda yürüyen Hürremin macerası kadar masalsı değildi.''


Önce neyi yazmam gerek,bu kitaba dair bilemedim..Uzun süre önce ilk olarak Cariye'nin Kızı:Mihrimah'ı okuyup,sonra tamamen tesadüf eseri karşılaştığım bu kitabı okumasam olmazdı diye kendimi kandırışımımı,çokça kurgusal olmasına rağmen elimden bırakamamamı..

Anlatılan,hikaye çokca kurgusal evet,ama bir o kadarda sürükleyici..Güçlü,bir cihan padişahı..Korkusuz,yalnız,bencil ama bir anne,bir kadın..Aşk,entrika,siyaset..Masalsı bir biçimde karşınızda..Eğer ''Muhteşem Yüzyıl''a bir kez bile göz attıysanız,kitabı okurken dizi oyuncuları her daim gözünüzde canlanıyor yalnız :)

Kitaba çokca edebi değer verilmemesine rağmen,ben okumuş olmaktan memnunum yinede..Bir seri'ye başlayınca tüm kitaplarını okumak gibi bir alışkanlığım mevcut,ve sırada 3.kitap var,Nurbanu..Her ne kadar ben seriye 2.kitap'tan başlamışta olsam..

Beğeninin göreceli olduğunu hatırlatarak son olarak şunu demek isterimki aslında okumamakda pek bişey kaybettirmez,ama kafa dağıtmak için birebir..Zira 814 sayfada olsa bir an bile elinden bırakası gelmiyor insanın..

Bol kitap'lı günler..

Mutlu haftasonları..

Sevgiler..

Avni Paşa Anlatıyor - Osman Öndeş


Osman Öndeş
Timaş Yayınları
464 sayfa

Tanıtım metninden..

''Bu eser birilerine hoş veya nahoş görünmek için yazılmamıştır. Asıl hedefim ahlâka ve bizden sonra gelecek olan nesle hizmet olduğundan, gündeme getirirken ve yazarken, bu satırlara nakledilen her şahsiyetin gerçek kimliğiyle anlatılmasına ve bilhassa gerçeklere dayanarak kaydedilmesine dikkat edilmiştir.
Ahmed Avni Paşa

Osmanlı İmparatorluğu'nun en zor yılları, payitaht işgal altında, tahtta her fırsatta “Keşke padişah olmasaydım!” diyen Sultan Vahdeddin ve ölene kadar sultanı yalnız bırakmayan önce Bahriye Nazırı daha sonra siyaseti hiç sevmemesine rağmen başyaver olan gözüpek bir asker, Ahmed Avni Paşa. Bu kitap, imparatorluğun en zor zamanlarında Milli Mücadele'yi başlatması için Mustafa Kemal Atatürk’ü Anadolu'ya gönderen Sultan Vahdeddin’in ve bütün hazırlıkları yapan, Bandırma Vapuru’nu türlü imkansızlıklar içinde Paşa’nın emrine sunan ve en nihayetinde adı vatan haini olarak 150likler Listesi’ne son anda giren Ahmed Avni Paşa’nın gözüyle bir dönem tasviridir. 

Ahmed Avni Paşa, Sultan Vahdeddin’i hem saltanatı boyunca hem de San Remo’da sürgünde iken hiç yalnız bırakmamış, dikte ettiği her sözü yazmış ve bu defteri ölene dek yanından hiç ayırmamıştır. Kendisi vefat ettikten sonra torunlarına intikal eden ve özenle muhafaza edilen dede yadigârı bu defter, yazıldıktan 90 yıl sonra ilk defa okuyucularıyla buluşuyor.

Sultan Vahdeddin’in kayıp hatıratı nerededir?
Mustafa Kemal Paşa’yı, Anadolu’da milli hareketi başlatması için kim Samsun’a göndermiştir?
Mustafa Kemal Paşa’yı Samsun’a götüren Bandırma Vapuru’nu kim bulmuş ve emrine vermiştir.
Vatan Haini 150 kişi kimdi ve nasıl seçilmişlerdi?
Bu ve buna benzer birçok sorunun cevabı ilk defa Vahdeddin’in Sırdaşı Avni Paşa Anlatıyor kitabında..''

İnstagram'da Ben# 4

Haftasonuna az kala,yine bir İnstagram'da Ben postu ilen karşınızdayım efenim..

Detaylar geçen haftasonundan..

Kartal Sahil ve Heybeliada'dan..

Sahil'den..



Heybeliada'dan..











Şimdiden mutlu haftasonları..

Sevgiler..








Sonsuz Unutuş -Kadir Aydemir


Kadir Aydemir
80 sayfa

Arka Kapak

"Sonsuz Unutuş", kurulduğu 2000 yılından beri binlerce okura sesini duyuran Yitik Ülke'nin yaratıcısı Kadir Aydemir'in "Aşksız Gölgeler" adlı kitabından sonra yayımlanan ikinci öykü kitabı... Rüyayla gerçeğin, uykuyla uyanışın, yalnızlıkla aşkın birbirine karıştığı büyülü, fantastik kısa öyküler... Şiirin gücüyle kaleme alınmış düşsel yolculuklar, kaçış ve karşılaşmalar... Edebiyatı özleyenler için bir bilet, sadece gidiş...

Bir çiçek gibi hissediyorum kendimi. Kopmuş yeşil bir çiçek. Düştüğüm yerde kök salabilirim belki ama bir daha asla açmayacağım. Bunu biliyorum. Birazdan bavulumu sessizce toplayıp parmak uçlarımda yürüyerek odanın ağır kapısını çekeceğim. Ya da burada, bu sıcak yorgan altında onun zehriyle biraz daha kıvranabilirim. Her öpüşünde biraz daha akıttı o zehri içime. Her sözcüğüyle ben adeta o heykelle yer değiştirdim. 
O, kendisine sunulan özgürlüğü doyasıya yaşıyor her bedende, her gülüşte. 
Ben... neden toparlayamıyorum bilmiyorum... 
Çelişkiler... 
Korkular... 
Bir erkek ne kadar çaresiz duruma düşebiliyormuş meğer. Aşk bunu yapıyor.

İnstagram'da Ben # 3

Gezdim,gördüm,tattım,geldim :)

Devam niteliğinde 3.bölüm :)

Panorama 1453'e gittim..





Sultanhamete..








Eminönü'ne..


Ablama..




Boğaz aştım..




Eve vardım..




Okulun son gününü fotoğrafladım..


Bu haftanın 2.bmlümüde böyle geçti yani :)


Mutlu haftasonları



Vahşi Şeyler- Dave Eggers



Dave Eggers

Siren Yayınları

240 sayfa



Arka Kapak'tan..

Maurice Sendak ve Spike Jonze işbirliğiyle...
Edebiyatın harika çocuğu Dave Eggers'dan tüm haylazlara, yaramazlara ve yaramazlıklarından ilham alanlara bir başucu kitabı!
Kimi zaman tuhaf, kimi zaman karanlık ama mucizelerle dolu...
Dave Eggers'ın romanı da tıpkı çocukluk gibi.
The Independent

İçinde yaşadığı dünyaya sığmakta güçlük çeken, dünya karşısında kafası karışan ama onu keşfetme hevesi ve enerjisi hiç tükenmeyen, yaramaz bir çocuk: Max. 

Müthiş Dâhiden Hazin Bir Eser ve Ne Nedir kitaplarının on parmağında on marifet yazarı Dave Eggers bu defa sıra dışı bir çocuğun sıra dışı hikâyesini olanca içtenliği ile sayfalara döküyor. 

Maurice Sendak'ın, çevrildiği tüm dillerde toplamda 19 milyon okura ulaşan aykırı ve kült çocuk klasiği Where The Wild Things Are'dan uyarlanan roman, Eggers'dan çocukluk hayallerine ve dünya sancılarına bir saygı duruşu niteliğinde. Harekete geçmeye ve kendi yolunu çizmeye, bağırmak yerine ulumaya, söz dinlemektense 'hayır' diye haykırmaya ve en önemlisi, ne olursa olsun düşlerden kopmamaya yönelik bir güzelleme.

Ocak-Şubat-Mart 2012'de Okuduklarım


2012'nin ilk 3 ayında okuduklarım ise bunlar imiş,pek fazla olmamakla birlikte özellikle Japon Yapmış ve Japon Ne Yapmış? kitaplarının favorilerim olduğunu söylemek isterim :)

Aşağıdaki kitap isimlerine tıklayarak,okuduğum zamanda yazdığım yorumlarına ve kitaplara dair fikirlerime ulaşabilirsiniz..




JAPON NE YAPMIŞ ? - ONUR ATAOĞLU



Sevgiler..

Bol kitap'lı günler..