Hayat denilen şey anlık olaylardan ibaret aslında..bir insanın doğması,yaşaması yada ölmesi sanki dudak arasında 2 kelime gibi..ol denilen oluyor..doğ deniyor bazı meleklere doğuyorlar,öl deniyor bazı canlara ölüyorlar..biz henüz yaşa kısmındayız ama kimbilebilirki yarın yada 1-2 dk sonra geri dönüp bakmaya fırsatımız olacak yaptıklarımıza..
Bugün babam öleli 17 yıl oluyor..hayatımda 17 yıllık bir boşluk ve ben büyüdükçe o da büyüyor aslında..acısının,yokluğunun kelimelere sığması imkansız..hala çocuk yüreğim onun sıcaklığını arıyor,sıkı sıkı sarılıp kalbinde ağlamak istiyor,elimi tut,beni koru,yardım et demek istiyor..diyor da hatta o da duyuyor da..ama bize kalan sadece bi hayale sarılmak oluyor..10 yaşındaydım oysa..şimdi bakıyorum benim babamı kaybettiğim yaşta olan çocuklara..o kadar uzaklar ki bu ciddiliklerden..ölüm ne bilmedim ben hiç..bildiğim ilk ölüm babam'dı..o da her ölüm gibi zamansızdı..ne yapacağımı bilmez hallerde idim senelerce,sandım ki insan kavga ederek korur kendini hayattan,haksızlıklardan..deli gibi kavga ettim hayatla ve kendimle..kendimi korumayı öğrendim dikenlerimle..ve dikenlerimi gören herkes köşe bucak kaçtı benden..oysa özümde iyi bir çocuktum..bakmayı bilene..
Babam benim gülen hatıralarımın sembolü..mutlu çocukluğumun..hayatın en umarsız döneminin biricik kahramanı..o olmasa bu kadar anlam kazanmazdı belki de bu ruh bilmiyorum..her baba-kız ilişkisi özeldir derler ama ötesindeydik biz o söylemin..2 ablam daha vardı oysa ama en yakını bendim ona..maçlara giderdim onunla,koca koca adamlarla sohbet eder,dallardan meyve toplar,işine yardım ederdim..hep bir erkek evlat istedi babam ama bizi sevmemesinden değil..dedem gibi o da tek'ti..istediki bir erkek evladı olsun...oldu da ama ben hep onun erkek kızı oldum :) tamda istediği gibi..hatta halada aynıyım ama içim öyle kırılgan ki babam..aynı senin gibi :(
İlk zamanlar çokca kızdım neden bizi bırakıp gittin diye..öyle ya herkesin babası yaşıyordu..okulda parmakla gösteriyorlardı beni..kızıyordum,istiyordum ki onlarında babası ölsün,onlarda yaşasın çaresizliği..büyüdükçe anladım kader diye birşey var ama çok isyan ettim,neden ben diye,evet kader vardı ama o kader gelip bizimi bulmalıydı diye kendi kendime lanetler okudum..ağladım,paraladım,zarar verdim ama ne yaparsam yapayım geri getiremedim seni,o güzel günleri..ben de sustum acımı bastım yüreğime,dilime kilit vurdum,sormadan söylemez,anlamadan azarlar oldum..varsın herkes kötü bilsindi beni..ben bi tek senin yanında çocuk olmuştum,mutluluğa doymuştum..dizlerinde uzanıp saçımı okşamanın değerini paha biçemezdimki hiçbirşeye..belki sırf bu yüzden sığanacak bi liman bulduğumda hiç düşünmeden evet dedim,mutsuz değilim ama isterdim ki sende ol,sende gör gülen yüzümü,birşeyler başarabildiğimi..
ama öyle bir uzaklık ki şimdi aramızdaki sen Magrip'te ben Maşruk'ta..
ps:fotoğraftaki kişiler ben&babam..doğru düzgün bi resmimizde yokmuş bunu anladım :(
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
1 yorum 1 mutluluk :)