Ben Bugün # 16..

Ben bugün..








Dışarıdaki yağmurlu ve kapalı havaya hiç aldırmadan içimdeki bahar'ı yaşıyorum..


Dün uzun zamandır gitmediğim kursuma gittim..


Hoş sohbetler ettim..


Bir kek fanus'unu güzelleştirdim..


Eğlendim,güldüm,anlattım,anlaşıldım geldim..


Kendimi çokca iyi hissediyorum,


Belki biraz spor yaparım sanal hocam ile :)


Belki bol bol fotoğraf çekerim,hava kapalı olmasına rağmen..


Sonra fotoğraflarımı paylaşırım sizlerle..


Minik meleğimle zaman geçiririm bol bol (teyzesinin minik kuşu geliyormuş ziyarete de)


Musmutlu bir haftasonu geçirir..


Bir döner,pir dönerim buralara belki :)


Şimdiden herkese harika,bol güneşi bir haftasonu olsun..


Sevgiler..


Foto:Pinterest

İpekyol'un Yepyeni Ayakkabı Koleksiyonundan Size Özel Hediyeler…



2012 İlkbahar-Yaz koleksiyonları mağazaları renklendirmeye başlarken bu sezon İpekyol’un çok özel bir süprizi oldu.

Kendi tarzını yaratan şık ve modern İpekyol kadınları, giyimlerindeki tasarım ve kalitenin tamamlayıcısı olacak yepyeni İpekyol ayakkabı koleksiyonuyla buluşuyor.





Koleksiyon onlarca renk ve desenle yorumlanırken; Business, Smart Trendy, Smart Casual ve Elegant temalarıyla tüm zevklere hitap edecek gibi.




Bu özel koleksiyondan dilediğiniz 1 çift sizin olabilir! http://www.hurriyetaile.com/ipekyol sitesinde sizi, tüm koleksiyonu görebileceğiniz, İpekyol’a özel bir ayakkabı odası karşılıyor. Burada en beğendiğiniz ayakkabıyı seçip, size özel verilen linki paylaştığınız takdirde ayakkabı sizin! Tabi ki her hafta toplam 10 kişiye verilecek hediyelerden birini almanızın yolu, size verilen linki en çok paylaşan bu 10 kişiden biri olmak.




Ayrıca, göz atmak isterseniz, İpekyol web sitesi www.ipekyol.com.tr'de bütün İpekyol koleksiyonu yer alıyor. Sezon ürünleri iddialı olduğu kadar farklı temalarıyla beklentilerin üzerinde bir görsellik sunuyor.



Kampanya 23 Mart – 20 Nisan arasında Hürriyet Aile web sitesinde.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Rio..




Animasyon tutkunu ben son izlediğim film ile karşınızdayım efendim :)

Birkaç gün önce izlediğim bu film'i pek bi sevdim,size kısaca bahsetmek istedim..

Film 2011 yapımı,Buz Devri filminin yapımcıları tarafından yapılmış..

Film, Mavili adındaki bir papağının hikayesini anlatıyor..Mavili henüz küçükken doğduğu Rio'dan kaçırılıp Amerika'ya götürülüyor.Burada Linda adında bir sahip buluyor kendine..Linda o'nu,o Linda'yı çok seviyor.Bir gün Brezilya'dan bir kuşbilimci olan Tulio gelip,mavi makav türünden sadece Mavili ve Harika'nın kaldığını,türün devam etmesi için onlarında kendisiyle birlikte Brezilya'ya gelmesi gerektiğini söylüyor.Uzun uzun düşünen Linda sonunda Brezilya'ya gitmeye ikna oluyor.Mavili ve Harika büyükçe bir orman temalı odaya kapatılıyor ve bu kuş kaçakçılarının işini kolaylaştırıyor,2'sinide kaçırıyorlar.Kaçmak içinse dahiyane fikirleri Rio Karnaval'ına dahil olmak oluyor.Linda ve Tulio karnaval'a katılıp,kuşları yakalamaya çalışıyorlar,fakat bu pek kolay olmuyor.Film'in sonunda kuşlarımız birbirine aşık oluyor ve tabiki kuş kaçakçılarıda hapsi boyluyorlar.

Çok renkli ve eğlenceli başlayıp,yine öyle bitti.İzlerken çok keyif aldığım film'lerden biri oldu,hatta diyebilirimki favori listemde önemli bir yer edindi..

Çocuklarınızla mutlaka izleyin derim,yada içinizdeki çocuk için :)

Not: Yorumlarda film önerilerinde bulunduğunuz için teşekkür ederim,bazılarını daha önce izlemiş fakat hakkında yazmamış olabilirim,onlarıda en kısa sürede yazayım bari :)

Belki benim ilk 10'um listeside yapabilirim..

Sevgiler..

Ben Bugün# 15..

Ben bugün..










Epey yorgunum..


Bi anda başladığım bahar temizliğinin 3.günündeyim çünkü..


Azıcık güneşi gördüm,bir başladım pir başladım yani..


Nasıl akşam oluyor,nasıl uyuyorum bilemedim bu ara..


E hal böyle oluncada blogla pek ilgilenemedim..


Neyseki bugün son  :)


Az kaldı desem yeri,


Biraz daha gayret edeyim yeter..


Size mutlu güzel birgün dilerim..


Ben bugünün başlangıcını yapmaya gideyim..


Evim Şahane ustaları gibi söz verdim kendime 3 günde evi baştan yaratacağım diye :)




Dönüşte izlediğim bir animasyondan bahsedeceğim..


Bu yorgunluk üstüne üşenmessem bir de teşekkür postu sırada :)


Sevgiler..


Esen Kalınız..




Not : Böyle bir post'a ne gerek vardı bilemedim..Ama olsun buralardayım ben demenin en kısa yolu bu oldu sanırım şimdi :)


Foto :Pinterest

Ben Bugün # 14..

Ben bugün..






Sevdiceğin hazırladığı güzel bir kahvaltı ile başladım güne..


Hastayım diye mızmızlandım,ama sonra dayanamadım..


Hasta halime rağmen kendimi dışarlara attım..


Kısa sürelide olsa biraz Ada Sefası yaptım..


Bol bol deniz havası aldım..


18 Mart'ı düşündüm,bir de bu anlamlı günlerde yaşananları..


Ne iyi,ne doğru şaştım..


Yinede umutlu olmak gerek hayattan,bu ülkeden diye düşündüm..




Ben Bugün # 13..

Ben bugün..






Çok hastayım sevgili blog..


Yapmak istediğim bir sürü şey var,eğer kafamı kaldırabilirsem..


Fotoğraf çekmem gerek,eğer üşenmessem..


Dışarı çıkmam gerek,eğer kendimi iyi hissedersem..


Pırıl pırıl gökyüzü varmış dışarıda ne elem,


Ben yorgan,döşek yatıp..


Herkese mutlu haftasonları dileyem :)


Foto : Pinterest

Sıradışı Ev Aksesuarlarının Adresi Bonvagon 25 TL Kazandırıyor!



Henüz tanışmamışlar için belirtelim. Bonvagon, “gezer, seçer, getirir!” mottosuyla geçtiğimiz Eylül ayında yola çıkmış ve kısa sürede popüler hale gelmiş bir alışveriş kulübü.






Her gün sıradışı tasarım ürünler, özenle seçilmiş markalar ve ilginç aktiviteleri %70’e varan fiyatlarla üyelerine getiren site, dekorasyon alanında da tarzını koruyor ve alışılmışın dışında ürünler sunuyor. Londra’nın renkli yastıklarıyla bilinen welovecushions, dünyaca ünlü Habitat, Alessi, lüks dekorasyonun ismi Haremlique gibi birçok marka Bonvagon’un dekorasyon pörtföyünde.


Türk tasarımcıları buluşturdu.



Bonvagon’u heyecanla takip etmemizin bir diğer sebebi de tematik kampanyaları. Bu hafta Sıra dışı Tasarımcılar, Konuşan Tasarımlar isimli kampanyasıyla Türkiye’den seçtiği 27 tasarımcıyı, en orijinal ürünleri ile birlikte tasarım tutkunlarının karşısına çıkarıyor. Aida Pekin, Karaca Erdem, Dani Benreytan, Itır Saran’ın da içlerinde bulunduğu tasarımcıların eşi görülmemiş tasarımları sadece bir kaç tık ile ulaşılabilir hale getiriyor. Gelecek aylarda bizi bekleyen sürprizlerden ilk önce haberdar olmak için merakla Bonvagon’u takip ediyoruz. www.bonvagon.com’a hala üye olmadıysanız, acele edin deriz. Çünkü Mart ayı boyunca Bonvagon'a davet ettiğiniz her arkadaşınız sayesinde hem siz hem de arkadaşınız 25TL kazanıyor!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Kimyager-Murat Özkan


Murat Özkan
271 sayfa
Sokak Kitapları

''Mustafa yıllarını verdiği işinden istifa etme kararı alır. Bu kararın arkasından daha huzurlu bir yaşam planlayan kimyagerimiz başına gelen olaylar silsilesi nedeniyle oldukça güç anlar yaşar. Gecenin bir yarısı gelen telefon her şeyin başlangıcı olacaktır. Kendini bir anda istihbarat elemanlarının cirit attığı bir dünyada bulan Mustafa bu tehlikeli oyunla baş edebilecek midir? İnsanlığa hizmet eden büyük proje tamamlandığı zaman, dünyanın tüm dengelerini alt üst edebilecek bir olayın içine sürüklenebileceğini tahmin bile edemezdi. Biri bu çılgınlığın önüne geçmeliydi. Aksi takdirde tedavisi mümkün olmayan yaralar tüm insanlığı tehdit etmekle kalmayacak belki de sonunu hızlandıracaktı. Kimyager, yalnız bir adamın kendi başına yaptıklarıyla geldiği noktayı ve yapacakları ile geleceğini nasıl şekillendirebileceğini anlatan bir roman. Çevirdiğiniz her sayfada bir sonrakinde neler olacağını düşünmeden edemeyeceksiniz..''



Bu ay okuyup,bitirdiğim 2.kitap Murat Özkan'ın Kimyager'i..

Kendisi twitter hesabından hediye ediyor idi,geleli epey oldu sanırım ama ancak fırsat oldu,okuyup görüşlerimi paylaşmaya..

Kitap okumayı sevdiğim kitap'lardan biraz farklı bir tarz'daydı..Genel anlamda polisiye-macera diyebiliriz..(bu ay sanırım benim polisiye ay'ım,2 kitap okudum 2'side polisiye :) )

İlginç bir konusu,farklı mekanlarda geçen bir hikaye'si var..Hikaye hoş ama bazı yerlerde anlatım bozuklukları,noktalama ve yazım yanlışları gördüm.Bunlarda bence hikaye'nin doğru anlaşılması için büyük etken..

Nine - Dokuz..



Animasyon seviyorum,hele farklı konuları ve anlatımları varsa daha bi seviyorum..

Bahsedeceğim film 2005 yılında ''En İyi Kısa Animasyon'' ödülünü almış ve 9 dal'da Oscar'a aday gösterilmiş...

Tür olarak Fantastik / Bilimkurgu denebilir..Hatta daha büyük yaşta çocuklara hitap ettiğide :)


Film'mizin kahramanı 9..9 var edildiğinde (büyükçe bir oda'da ve ölmüş bir bilimadamının yanıbaşında) kendini kıyamet sonrası dünya'da bulur..Eskiden insanların var olduğu,yemyeşil dünya şimdi gri'liklere boğulmuş,her yanı korku salan bir halde'dir..9 büyük oda'dan çıkar ve etrafını keşfetmeye çalışır.Bu keşif sırasında daha önce kendisi gibi yaratılmış olan,makineler'den kaçarken hayatta kalmış  2'yle tanışır..2 oldukça yaşlı'dır ve korktukları makine tarafından kaçırılır.9 ne yapacağını bilmez haldeyken 5 ile karşılaşır,sonra diğerleri ile..Ona büyük canavar'dan(makine) ve neden saklanmak sorunda olduklarından bahsederler,ama 9 2'yi kurtarmaya kararlıdır.5'le birlikte yola çıkar,gittikleri 3 kule'li büyük şato'da 7 ve 2'izleri bulurlar..Saklanmaktan bir fayda gelmediğini düşünüp,hep birlikte canavar'ı(makine) yok ettiklerini düşünürken,esasında büyük canavar'ı uyandırırlar ve macera başlar.Film'in sonunda zorda olsa onuda yok ederler..Ve artık medeniyetin devamı onların elindedir..

Ben Bugün # 12..

Ben bugün.. 






 Erken kalkmış ve düşüncelere boğulmuş bir haldeyim.. 
 Aşılama sonucum olumsuz,ama pek üzmedi beni nedense.. 
 Belki olumsuzluklara alışmışlığımdan, 
 Belki biraz kendimi bulursam,herşeyin kendiliğinden olacağına inandığımdan.. 
 Yeni yeni kararlar aldım içimde.. 
 Mesela spora gideceğim,belki bir iş bulursam iş'e gireceğim.. 
 Hayatımı bi yerden sıfırlayıp,tekrar başlama niyetindeyim.. 
 Bol morale ihtiyacım var belki.. 
 Daha çok gezip,keşfedeceğim.. 
 Kendime değer vereceğim,iyi hissetmek için ne gerekse yapacağım.. 
 Keyif alacağım hayattan.. 
 Daha çok kitap okuyacağım.. 
 Daha çok güleceğim.. 
 Yeni arkadaşlar edineceğim.. 
 Ve herşeyi akışına bırakacağım.. 
 Kötü geçen son 4 yılıma rağmen,bunu deniyeceğim.. 

Kar Kokusu- Ahmet Ümit



Sanırım bu ay ayda en az 3 kitap okuma hedefimi gerçekleştireceğim..İlk okuduğum Ahmet Ümit kitabı olan KAR KOKUSU'nu 2 gün gibi bir sürede bitirdim zira..

Her ne kadar polisiye tarz'ında kitapları pek sevmesemde,Ahmet Ümit'in anlatım dilini ve hikayesini detaylandırmasını sevdim..

Konusu nedir derseniz kısaca şöyle özetliyebilirim:

''Aralarında TKP'nin de bulunduğu çeşitli ülkelerin komünist partilerinden bazı üyeler Moskova'daki Marksizm Enstitüsü'nde eğitim görmektedirler. Sıradan sayılabilecek yaşam TKP'lilerden birinin öldürülmesiyle değişir. Herkes korku içinde birbirinden şüphelenmeye başlar; enstitü ve TKP grubu KGB ajanları tarafından takibe alınır; tedirginlik diğer öğrencilere de sıçrar.''

Akbank Kısa Film Festivali'nden Farklı Bir "Çile Bülbülüm" Yorumu

Akbank Sanat bu ay gerçekleşecek Kısa Film Festivali için duyurulara, #bizekisayeter hashtag’iyle desteklenen bir film ile başlamış.


Neredeyse herkesin ezbere bildiği ünlü Çile Bülbülüm şarkısının yarattığı beklenti ve hevesi kursağında kalan dinleyicilerin şaşkın halleri hem çok komik, hem de kısa filmin çarpıcı etkisine güzel bir gönderme.

Bu tanıtım filminin tadını herhalde en çok “Bana Kısa Yeter” diyen ve kendini kısa yoldan anlatmayı sevenler alacaktır. Bu sene Akbank Kısa Film Festivali’ne 500’ün üzerinde film başvurusunun gelmesi festivalin büyük bir kitle tarafından takip edildiğini gösteriyor.

19-29 Mart arasında gerçekleşecek Kısa Film Festivali hakkında daha fazla bilgi almak için www.akbankkisafilm.com adresinden festival sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Ben Bugün # 11..

Ben bugün..








Blogumu çok özlediğimi fark ettim..


Pek yazamasamda arada bakıp kaçtım sizlere..


Güzel bir hayal için geçen hafta hastahanedeydim,şimdi sonuç gününü bekliyorum..


Bol bol dinleniyorum..


Kitap okuyorum..


Evden çıkamıyorum,tv izlemekten bunalıyorum..
Güzel havada gezen herkesi kıskanıyorum..


Hobisel etkinlikler yapmak,mesela kanaviçe işlemek istiyorum..


Büyükada turu yapmak istiyorum..


Deniz havası özlüyorum..

Kediler Güzel Uyanır -Yekta Kopan



Yekta Kopan
CAN YAYINLARI
 

“Beklenmedik bir anda, bir kitapla yaşadığın şaşırtıcı buluşma. Kütüphanede, rafta, çalışma masasında öylece durmakta, seni beklediğini bilmeden; zaten sen de farkında değilsin yaşanacakların. Karşılaşıyorsunuz. O senden daha cesur, sınırları yok. Sonrası kendiliğinden geliyor. Mutlusunuz. Hepsi bu.”
Öyküler. Kısa öyküler. Çok kısa öyküler.
Yekta Kopan, edebiyatın en değerli parçası kısa öyküyü titizlikle işliyor. İnsanı derinden kavrayan yalın anlatımıyla hayatın tüm karmaşasını içinde taşıyan çekirdek zamanların resmini yapıyor. Cümleler, sözcükler hatta harfler, bu kitapta birer notaya dönüşüyor ve hayatın gizli ahengini sezdiriyor. Kediler Güzel Uyanır usta işi bir kitap.



Sadece isminin beni cezbettiği,ilk okuduğum Yekta Kopan kitabı..Kitap kısa kısa hikayelerden oluşuyor ve her bir hikaye mutlaka yüreğinizin bir yerine dokunuyor bence..

Severek,anılarımı tazeleyerek okudum..Her ne kadar bu yılki kitap okuma hedefimden uzakta olsam(yeni yılda 3 kitap) diyebilirimki Yekta Kopan'ın diğer kitapları ile bu hedefi tamamlıyacağım..

Ben sevdim,içimde kısa kısa hikayeler yazma isteği uyandıran bu kitabı..

Sevgiler..

Kartalkaya'yı Ateşleyenler..

Hayalin bir dağın tepesine karlarla kaplı olsa da ateşle iz bırakmak kadar zor bir şey olsa bile peşini bırakma. Önce hayal eder, sonra o hayale inanırsın; nasıl yapabileceğini tasarlar ve denersin, yılmadan. Yeterince denersen, neden olmasın?





Onlar tam da bunu yaptı. Karlarla kaplı Kartalkaya’nın zirvesine ateşle iz bırakabileceklerine inandılar. Burn, sadece ihtiyaç duydukları cesaret ve enerji desteğini sağlayarak bir hayali ateşledi. Onlar da tutkularının peşinde yola çıktılar. Boardlarını hazırladılar, pompalarla modifiye ettiler, rampalarını kurdular ve kaydılar. Olmadı, baştan aldılar, onları amaçlarına ulaştıracak şartları gerçekleştirmeyi başarana kadar, tekrar tekrar.


Ve 3. gün de bitip gece yarısı olduğunda Kartalkaya’da istedikleri ateşi yakmayı başardılar. Çektikleri videoyla da ‘İçindeki kıvılcım nasıl kocaman bir ateşe dönüşür’ü hepimize gösterdiler. Tutku ve cesaretle yanmayacak ateş yoktu, inandık. Burn, gençleri tutkularından başka bir şeye kulak asmadan, istediklerini alana kadar denemeye, vazgeçmeden denemeye çağırıyor. Tutkuları cesaretle besleyen kocaman bir ateş yakmak için Burn gençleri ateşlemeye devam edecek.


İçindeki kıvılcımı farket ve büyüt. Burn ateşler.


http://www.facebook.com/BurnTurkiye


Bir bumads advertorial içeriğidir.