Yalan..

Kadın 30'lu yaşlarda..3 çocuk annesi..1'i yolda..
İstanbul'da doğmuş büyümüş..bir sevgi uğruna küçük bi sahil kasabasına gelmiş..
Küçükde olsa evini çok sevmiş..her gece sarhoş olsada kocasını..
Ona 4 çocuk vermiş..1'i erkek..
Küçük bi yerde yaşadığından tek meşgalesi çocukları imiş..
Bir de kocasının bazı akrabaları..
Bu akrabalar içinde genç olan,kendini kadına yakın gören bi isim varmış..
Ayşen..
Ayşen anaokulu öğretmeniymiş..
Kimsesiz çocuklara ablalık yapıyormuş..kendisi gibi kocaman yüreğiyle..
Yine birgün kadın'ın evine gelmiş..
Terk edilmiş ama annesinin yolunu,en azından aramasını bekleyen bir çocuktan bahsetmiş..
Kadın çok üzülmüş,ne yapabiliriz demiş..
Ayşen'de en azından telefonda annesi gibi görüşsen demiş..
Kadın şaşırmış,birazda ne yapacağını bilmez halde tamam demiş..
Birkaç kez konuşmuş çocukla telefonda..
Neden gelmiyorsun anne? demiş çocuk..
Kadın annesi gibi geleceğim tatlım,ama akıllı uslu sen beni bekle demiş..
Her konuşma yüreğini dağlamış,gözleri dolmuş..
Ama hiç gidememiş o çocuğu görmeye..
Kendi çocuklarıda  küçükmüş çünkü..
Birde o zaman böyle kolay değilmiş herşey..
90 'lı yılların başındaymış..
Kadın çok geçmeden eşini kaybetmiş..
Unutmuş çocuğuda..kendi çocuklarınıda..
Aslında hep yanyana olsalarda..herbirinin içi başka yerlere savrulmuş..






Epey zaman sonra büyümüş çocuklar..
Annesi'nin kimsesiz çocukla telefon konuşmalarını gizliden dinleyen küçük kız..
Yıllar sonra Ayşen abla'yı bulmuş internetten..
Düşünmüşki o çocuk şimdi hemen hemen kendi yaşlarda..
Acaba o yalan'dan sonra daha bi nefret mi etmiş annesi'nden bilmek istemiş..
Yoksa masum bir yalan'la anlıkda olsa mutlu olduğu için..
Herşeye rağmen içinde yeşermişmi sevgi??


Soramamış kız..
Sadece umut etmiş..
Anne'sinin sevgisinin telefondan da olsa ona ulaştığını düşünmüş..


Ve bazen YALAN söylemenin kötü olmadığını..

Kakaolu&Fındıklı Kurabiye

Geçen yapmış olduğum kaya kıvamındaki ÇATLAK KURABİYE'den sonra..bu kez yine ona benzeyen ama tamamen olmasada büyük oranda tarifine sadık kaldığım başka bir kurabi'ye ile karşınızdauım efendim :)


Kurabiye'miz LEZZET dergisinin GÜZEL ŞEYLER ekinden..LEZİZ'de olabilir emin değilim :)




-

Görseldekiler dergiden bunlarda benim yaptıklarım aceleden tam anlamda benzemediler ama lezzet olarak çok hoş oldular..hatta giderken bütün misafirlerime yolluk olarak verdim o derece yani :)

veee ta taammm..

-

adı kakolu fındıklı ama ben fındık eklemedim :) onu yerine limon kabuğu rendeledim farklı ve yumuşacık bi tadı oldu,bende misafirlerimde çok sevdi..

gelelim tarife:

250 gr tereyağı yada margarin
2 yumurta
3 çorba kaşığı ılık süt
4 su bardağı un
1 su bardağı toz şeker
1 paker kabartma tozu
3 çorba kaşığı kako
100 gr fındık


Tereyağ eritip ılındırılır ve kaba alınır,aynı kaba yumurta,şeker,ılık süt,un,kabartma tozu ve kakao yoğurulur,hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartılıp yassılaştırılır,hamurun ortasına 1-2 fındık koyulur,sonra yeniden şekillendirip fındıkların kurabiye içersinde kalması sağlanır,önceden ısıtılmış 180 derece fırında 20-25 dakika pişirilir..

AFİYETLE YENİR :)

Benim gibi limonlu yada sevdiğiniz farklı bir tadlada denenebilir..





Biten Kitaplar

Uzun zamandır kitaplara dair yazmıyorum birşeyler..aslında kısa sürede epey kitap okudum ama yazasım gelmemiş demek :)


Son okuduğum kitaplar görselde görüldüğü gibi..şuanda SİMAVİ AİLESİ kitabı'nın son sayfaları ile boğuşuyorum o ayrı :)


-

Kısaca bahsetmek gerekirse:

CÜNEYD SUAVİ 4O GRAM TEBESSÜM ve MUCİZELER kitapları aslında daha çok çocuklara yönelikler..ama hayattan sıkıldığınızda içizini ısıtacak sımsıcak hikayelerle dolular,hatta o hikayelerden birinde ben bile varım :) yazarı uzun zamandır görmesemde çocukluğumda birlikte çok zaman geçirdiğim ve çok naif biri'dir..eğer çoçuğunuza din ve iyi insan olmakla ilgili konularda güzel hikayeler anlatmak istiyorsanız seri olarak alabilirsiniz..

Yazarı tanıdığım için övdüğüm falan zannedilmesin,kitap yurdu vb.sitelerden kitabın içsayfalarını okuyabilme imkanınız var,bir göz atın eminim beğeneceksiniz :)

SELİM GÜNDÜZALP-DEYİMLER VE ÖYKÜLERİ 3..deyimlere özel hikayeleri anlatan yine çocuklara yönelik bir kitap aslında..bende yeğenlerim için edindiğim bu kitapların ilgimi çok çekmesi açısından okuyayım dedim..hoş bir kita,ilginç bilgiler edinmeyi seven büyükler ve çocuklar için..kesinlikle 1 ve 2 alınmalı :)

ÇİVİ ÇİVİYİ SÖKER-BİR MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ KİTABI..SERHAT ÖZTÜRK
Bu kitap bir söyleşi kitabı..karşılıklı sohbet şeklinde ilerliyor..Ünlü SÜMEROLOG Muazzez İlmiye Çığ'ın hayatı ve görüşleri hakkında notlar içeriyor..benim gibi tarih sever ve arkeolojik keşiflere meraklı biriyseniz oldukça ilginizi çekecek bir kitap,ayrıca yakın tarihimize ilgin önemli bilgiler edinmeniz mümkün,tabi kişisel bazı görüşleri oynalamamakla birlikte genel anlamda iyiki okumuşum dediğim bir kitap oldu..


İSRAFİL'İN AYNASI-ŞEBNEM PİŞKİN
Bu kitap'ta Şems ve Mevlana ilişkisine günümüz gözüyle bir bakış var..olaylar şimdi içersinde olduğumuz  zaman diliminde geçiyor..Şebnem Hanım'ın diğer kitaplarının aksine en beğendiğim kitabı..okunası bence :)


BABIALİ TANRILARI/SİMAVİ AİLESİ-İREM BARUTÇU
Türk Gazetecilik tarihinde önemli bir yer edinmiş SİMAVİ ailesi'nin dünü ve bugünü hakkında birçok bilgi içeren bu kitap ayrıca ülkemizde gazeteciliğinde nasıl geliştiğine ışık tutuyor..büyük bir merakla okumaya başladığım,son 100 sayfası kalan bir kitap..bazen çok fazla kişiselleştiği için sıktı beni ama genel anlamda fena değil..

Birde görselde bulunmayan SON YENİÇERİ-REHA ÇAMUROĞLU kitabı var..
YENİÇERİ'liğin tarihine dair oldukça öğretici bir kitap..ayrıca YENİÇERİ'lerin BEKTAŞİLİĞİ ile ilgili çeşitli detaylar mevcut..

Umarım göz atar ve beğenirsiniz..ayrıca kitap'lara dair yorumlarını paylaşırsanız çok mutlu olurum..belki daha önce okumuş yada göz atmış olabilirsiniz..

Beni bekleyen bir bu kadar daha kitap var,birde sağdan soldan toplanacak olanlar :)



Babet'lendim..

Pazar günü evimin direği,sevgili bey'im çalışınca bende kendimi arkadaşımla alışveriş merkezine vurdum..gezdik,eğlendik kız kıza..uzun zamandır görüşemediğimiz içinde iyi oldu..aklımda ayakkabı alma fikri vardı ama pek emin değildim..arkadaşımında yüreklendirmesiyle şu ciciyi aldım..günlük olarak giymek için ama kıyabilirmiyim bilmem :)




-

Outlet mağazalara yakın olmanın en güzel yanı sanırım indirimler..

PARK BRAVO'dan 39 TL'ye aldık kendisini..markası NİNE WEST..

Hatta arkadaşımda  mavi'sini aldı,ben onuda çok beğenmiştim ama nerden giyicem dedim almadım :) zaten numarasıda yoktu :)

Aslında LCW'de başka bir babet beğenmiştim,daha yumuşak ve spor tarzdaydı..ama arkadaşım 9 Tl ver,marka bişi al dedi..

Nihayetinde bende bunu aldım..iyi etmişmiyim sizce ?

Çatlak Kurabiye

23 NİSAN çocuk bayramı olmasının dışında bizim için bol koşturmacalı bir çocuk doğumgünü idi..canım yeğenim EDA'm 9 yaşına bastı..bende onun için bu güzel kurabiyeyi hazırladım..tarif MUTFAK SIRLARI'ndan..






-


Ben tarife sadık kalmadığım ve un eklediğim için taş gibi ama oldukça leziz kurabiyelerim oldu..

Bir dahaki denememde sadık olacağım kesinlike..görüntü olarak orjinaline yakın oldu ama :)

Tarifimizin malzemeleri şöyle:

2 su bardağı un
2 adet yumurta
1 paket kabartma tozu
Yarım su bardağı toz şeker
1 çay kaşığının ucu ile tuz
Yarım su bardağı sıvı yağ
1 paket vanilya
1 kahve fincanı kakao
Kurabiyeleri bulamak için yarım su bardağı pudra şekeri

tarif hakkında ipuçları için MUTFAK SIRLARI'nı ziyaret edin..az malzeme ile hoş bir tat arayanlar için ideal..umarım dener ve beğenirsiniz..

Fotoğraf Denemeleri 3

Uzun zamandır fotoğraf denemelerimi paylaşmamıştım e hazır fotoğraf makineside edinmişim bakın bakalım nasıl çekmişim :)










-

deneme aşamasındayım ama yorumlarınızı ona göre aliyim :)

Kadıköy Cuma Pazarı Ganimetleri

Genelde dikişle uğraşan bir çok blogger'ın severek gittiği 2 mekandan biri sanırım cuma pazarı..diğeride ümraniye kumaşcılar sokağı..henüz ümraniye'ye kadar uzanamadım ama neler aldım sizinle paylaşmak istedim..


İlk gittiğimin aksine oldukça bol çeşit vardı..ve genel anlamda fiyatlar çokca makuldu..pazarcılardan bazılarına uyuz olsamda güzel bir alışveriş oldu..biraz erken çıkmamız gerektiğinden genelde taç süslemede kullanılacak malzemeler almışım :) ama her işin bi başlangıcı olmalı dimi :)


Uyuz olduğum ve bende zengin iş adamı profili yaratan pazarcıların aksine..naifliğinden etkilendiğim pazarcılarda vardı..demek eğitim falan hikaye odunluk insanın içinden geliyor :)


Neyse gelelim aldıklarıma..



1-çeşitli kurdeleler,renk renk su taşları,taçlar,düğmeler..

kurdeleler 3'ü 1 tl..su taşları 25'er kuruş,taçlar 50'şer kuruş,düğmeler 8 adet 1 tl

2-çeşit çeşit fistolar..

3 tanesi 1 tl,üstteki krem rengi fisto 5 tl,en alttaki 50 kuruş..


-

mavi keten kumaş metresi 5tl..

beyaz-pembe parça kumaş 50 kuruş..

leoparlı şifon parça kumaş 50 kuruş..

gülkurusu tül kumaş metresi 2 tl..


aslında böyle bakınca pek bişi almamışım gibi duruyor :) ama ben daha çok başlangıçta taç süslemek amacında olduğum için şimdilik bana yeterli sanırım..

sonra yavaş yavaş diğer kumaşlarada el atarım :)

PS:fiyatları paylaşmaktaki amacım hiç gitmeyenlerin bile fikir sahibi olması belirtmek isterim..



Benim 23 Nisan'ım..

Saat itibariyle dün 23 NİSAN idi..ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI kısaca..birkaç günkü uykusuzluğumdan dolayı yeğenlerimi izlemeye gidemedim okula ama günboyu TRT'den BURSA'daki şenliği izledim durdum..Bir de minik kızçelerin hikayelerini dinledim eve geldiklerinde..bu arada içlerinden biri için de durmadan doğumgünü hazırlıkları yaptım..


Aslında anlatmak istediklerim bu 23 NİSAN'a dair olanlar değil..çocukken yaşadıklarım..


23 Nisan'da sanırım 2 yada 3 kez etkinliğe katıldım..birinde şiir okumuştum,birinde dans ettim,sanırım birinde de koro'daydım..her dalı ifşa etmişim :)






23 Nisan'a dair aklımda kalan en unutulmaz anılar bir kez şiir okuyacağım zamanda bir kezde dans ederken babamın aldığı ayakkabılar..biri beyazlı yeşil'li spor bir ayakkabı idi,biri siyah yeşil rugan klasik denebilcek tarzda..ama illa yeşil..nedenini sormak o zaman aklıma hiç gelmedi,soramamda şimdi ama yeşil murat'tır ya,her muradım olsun diye almıştı belki babam kimbilir :)


Dans ettiğim zamanlardan birinde,sanırım 4.sınıfta..ilk aşk'ı yaşıyordum..öğretmenimiz eşinden memnun olmayan varmı demişti..bende hemen atlamış,platonik aşkım'ında memnun olmamasından kelli,kendisi ile eşlemiş,dünya'nın en mutlu insanı olmuştum :) hala dün gibi aklımda :) 






Bir de 23 Nisan'ların en afillisi bando vardı..hep bando'da olmak isterdim ama hiç olamadım..normalde o kadar çekingen bir çocuktum ki konuşamadığımı sanıyorlardı genelde :) acaba öğretmenim beni şimdi görse ne der :) tam tersiyimde nedense :)


Ben 23 Nisan'ın en çok ailemin beni izlediği kısmını severdim,benimle gurur duysunlar isterdim..o yüzden bugün gidemediğim için çok üzüldüm ama doğumgünü ile telafi ettik sanırım :)


23 Nisan her zaman çoşku demek,27 yaşında bile olsanız hala aynı heyecanı duymak demek..ayaklarım yere basmadı nedense..sanki bütün gösterilerdeki çocuklar ben oldum,bütün şiirleri ben okudum..ama birşey varki o anılarımdan çok uzakta..kasaba vari bir yerde doğup büyüdüğümü biliyorsunuz çoğunuz..işte duydumki güzel hatıralarımın mekanı yıkılmış,yerine Vali Konağ'ı yapılmış..


Eh be Vali..o manzaranında,o villanında tadını çıkarama emi..23 Nisan çoşkumunda içine ettin ne diyimki..


PS:Görsellerdeki kişi benim ki :) kırmızı ilen tanımladım kendimi..bu postta bahsedilen ayakkabılarda görsellerde mevcut..

Avon'a Teşekkür 1

AVON daha önce severek temsilciğini yaptığım ve düzenli olarak bültenlerini takip ettiğim bir firma..genel anlamda ürünleri ve indirim olanakları çok iyi..hatta yeniden temsilci olmayı düşünüyorum ama bakalım..neyse konumuz benim fikirlerim değildi :)


AVON'dan Melis Hanım benimle iletişime geçerek adres bilgilerimi güncellememi istedi ve ufak bir hediyeleri olacağını belirtti..adresi kendilerine ilettikten 2 gün sonra elime harika bir paket ulaştı,beni bulana kadar biraz macera yaşasa da :)


paket içeriğinde nelermi vardı :) görsellerden anlaşılıyor ama yinede açıklıyayım ben :)


 yaşıma özel +25 anew ürünleri,14 günlük bir program şeklinde uygulanıyormuş kendileri,birde yanılmıyorsam sıkılaştırıcı serum..bir adet'de tanıtım cd'si ve kitapçığı..








-

ben aslında daha farklı bir paket yada ürün gelir diye bekliyordum..ama bu güzel seti görünce çok çok sevindim..

AVON'a ve Melis Hanım'a teşekkürlerimi sunuyorum..en kısa sürede deneyip,deneyimlerimi sizlerle paylaşmak niyetindeyim..

sevgiler..

Yağmur..

Yağmurlu bir İSTANBUL günü..kasvetli ve oldukça yalnız..yalnız geçirilen bir gecede sabahlayıp sonrasına uyandığım ama aslında hala uyanamadığım bi gün..minik sürprimize dair bütün ümitlerimin söndüğü,günüde gecesi gibi yalnız olan bi gün..bugün o gün..






Bir de başka yağmurlu bir gün var..umut dolu,yüz gülümseten hikayesi ile..


Günlerden CUMA..yine yalnız birgün akıp gitmekte..elime tutuşturulan minik bir şemsiye ve gökten düşen ahmak ıslatan cinsinden yağmur..aceleyle küçük hanımefendi'yi almaya gidiyorum....yol boyu koşturmaktan dizlerime kadar ıslanıyorum..ama umursamıyorum hiç..temiz havayı içime çekiyor..yol üzerinde gördüğüm köpeklere sevgiyle bakıyorum..yağmur'un sesiyle o kadar güzel uyuyorlarki..yol uzun..hayata dair sıkıntılarımdan sıyrılıyorum elimdeki minik şemsiye ile..bu sarı renkte,üzeri bol çizgi karakterli şemsiye,benim çocukluğumun şemsiyesi..plastik sarı bir sapı var,uçlarında sarı,üzerinde sarı..bakıp bakıp kendi çocukluğumu anıyorum..şimdiki çocuklar pek şanslı diyorum..ben 5-6 sene kullanmıştım,pembe şekerimi..her kahramanında,her resminde farklı bi hikaye bulmuştum..kendi gözümden sakınmıştım adeta..sonra büyüdüm,şemsiyemi ya kaybettim ya bir çocuğa hediye ettim bilemiyorum..ama şimdi bu şemsiye alıp beni taa o zamanlara götürdü..mutluluğun bir şemsiye'den ibaret olduğu zamanlara..ne şanslıymışım dedim herşeye rağmen..ne güzel his'miş çocuk olabilmek..






Yağmur'un ve şemsiye'nin ruhumda yarattığı dalgalanma beni o zamana kadar düşünmediğim yada hayatın debdebesinden hiç aklıma gelmeyen sorulara yöneltti bir çocuk edasıyla..merakla sordum kendime ŞEMSİYE'nin adı neden ŞEMSİYE mesela?kim icat etti?kim geliştirdi? bilemedim..


Aklımda ŞEMSİYE'me dair hoş hatıralar ve sorular ile yolun sonuna geldim..yani okula..küçük hanımefendi'nin çantalarını bir koluma takıp,sarı şemsiye'yide kendisine verdim..yağmur durulmuştu aslında ama şemsiye'deki hoş detaylar kapatmamızı istemedi sanki hiç..bizde kapamadık..ben elimde siyah kasvetli bir şemsiye o sarı şeker'i ile..güne dair,okula dair,çocukluğuma ve şemsiye'ye dair konuştuk..yol biraz yokuş yukarı olunca yorulduk..cebimde var olduğunu bilmediğim 2 tl ile kendimize bardak'ta mısır ısmarladık,sohbet ettik..biraz daha yürüyüp evimize geldik..küçük hanımefendi kendi evine gitti,ben kendi evime..


Şemsiye'ye dair sorularını kendi içimdede cevaplamak ve yağmur'un güzelliğini yeniden anımsamak adına bu postu yazmaya karar verdim..ama üzerinden günler geçti,yalancı bahar aldattı beni unuttum..sonra bugün yine yağmur'lu ve yalnız birgüne uyanınca yazmalıyım dedim aklımdayken,erteleyemem artık..yazarken bile yüreğim yağmur sonrası'nın toprak kokusuyla huzur doldu..belki okurken sizlerinde öyle olur..


Sevgiler..