2007 Yılında 25 Haziran



Saat 00.00 akabinde yeni güne geçmiş bulunuyoruz,3 yıl önce bu gün nikahımız olmuştu,4 gün sonrada düğünümüz..deli delişmeniz ya evlilik yıldönümüz bile 2 tane :D cuma'dan başlıyoruz salı'ya kadar kutluyoruz,bütün hafta evlilik yıldönümü bize :)  


Bu zaman zarfında iyi kötü günlerimiz oldu,ama bundan sonra isterimki hep iyi,güzel ve sevgi dolu günlerimiz olsun,kucağımız bebişle dolsun..SENİ SEVİYORUM SEVGİLİ..








Başka ne söylenebilir ki..umarım okursun yazdıklarımı :) okuduğunu biliyorum gerçi ama,hatta bana kızıyorsun şimdi için için senle ilgilenmiyorum diye ama bilsen bunları yazdığımı kızmazdın bence :) 


Mor..


Sen en çok MOR'u seversin bilirim..
MOR dağları,MOR düşleri,MOR yaşamı
Ve MOR ötesi duyguları..
Bense seni severim..
MOR'dan dünyada sevginle,içtenliğinle kaybolurum..
An olur seni bulurum en olmadık yerde..
Nerde bir MOR görsem,orda sen..
Ve MOR'dan gezegen de SEN-BEN..

Ben sen de MOR'un her tonunu ayrı bi severim..
Ayrı bi yaşarım güzelliğini..
En çok da EFLATUN düşlerle uyanmayı severim yanıbaşında..
Sonra minicik cebime sığdırırım düşleri..
MOR'u ve seni alır çıkarım yollara..
Kapkara sıkıntılar bi soluk gibi hep arkamda,
Sen hep aklımda.. 

Birden sıyrılırım siyahtan
Bir sen olurum,bir evren
Bir de bizi birleştiren
O MOR gezegen.. 

Bunu sanırım yaklaşık 10 yıl önce,hatta daha bile fazla olabilir,canım kuzenime yazmışım,o da taratıp bana göndermiş,kendi eserim olunca paylaşmak istedim,kendisi şuanda yurtdışında yaşıyor,çok fazla görüşemiyoruz,ama kalplerimiz bir :)

Babalar Günü

Babalar Günü ne demek hiç bilemedim ben..


Biz küçükken böyle günler yokmuydu acaba ,yada varsa bizim oralara uğramamışmıydı bilemiyorum..küçük bir sahil kasabasında küçücük bir evden ibaretti yaşantımız,bir de deniz ve balıklardan..babam evden işe yaklaşık 200 m yürürdü,ki lojmanda oturduğumuz zaman iş yerinde ona yardım eder bulurdum kendimi,yada camdan şişko patates diye şarkı söyler kızdırırdım..-kendisinin göbeciğini çok severdim-..hayat zordu belki ama çokca sevgi doluydu,3.kız olarak babamla maç yapar,balık tutar,kafası iyi olduğunda gidip bişeyler ister,sonra bütün çocuklara abur cubur yazdırırdım,hiç kızmazı buna,kendisi benden eli açık olduğundan herkes bahçemizde yemek yerdi,eline aldığı meyveleri eve gelene kadar çocuklara dağıtır,bize 1'er tane ayırırdı,kendisine bu yüzden HACI derlerdi,gitmemiş olsa bile oralara..


Çokca alkol kullanırdı,ama kullanmayanın olmadığı bi yerdeydik zaten,akşam paraları alın alın diye dağıtır sabah sorardı,bana vermedin ki derdim bende :) at olur sırtında gezdirirdi,yada biz onu çekeleyerek yatağa götürürdük..


Denizi,balıkları çok severdi bir de bunların ayrılmazı olan rakı'yı..akşam olunca mangalı yakar,sabah balığa çıkar,ya bahçede yada evimizin karşısındaki meyhanede içer de içer,ama sabahın köründe uyanıp duş alır,çorbasını içer,işe giderdi..yada kafası çok güzelse denize dalar,yenilenerek çıkardı..güleryüzlüydü,eli açıktı,sevecendi..babamı tanıyıpda sevmeyen,arkasından bir kötü söz söyleyen olmadı,belki annemi çokca üzdü,ama annem der ki hep keşke yaşasaydı,hergün üzülmeye bile razıyım ben..


Babamlı zamanlarımda biz hiç tv izlemezdik,küçücük evimizin kocaman bahçesinde,yada babamın peşinde olurduk,balık tutar,denize girer,yada babamın yanına işe kaçardık,orda ağaçlardan meyve yeme komasına girer,bir akşamcık hep beraber olalım diye elini bırakmazdık,yemeği yer karşıya geçerdi, babam-evin karşısında meyhane olduğunu söylemiştim sanırım-burdayım derdi bişi olursa ama isterdikki yanımızda olsun,girer meyhanye otururdum karşısına,şarkı söylerdi,muhabbetini izlerdim,git ne istiyosan al derdi,bakkala koşardım,ama o genellikle biz uyuduktan sonra gelirdi,yere düşer baba diye ağlardım..o beni o kadar severmiydi bilmem ama ben sevmenin ötesindeydim,hep erkek çocuk isterdi,dedemde kendiside tek'ti,erkek kardeşim oldu,o da tek ailede :) onu çok sevdi,hepimiz gibi ama hiçbirimize doyamadan,biz de ona..öylece gitti..


Emekli ikramiyesiyle aldığı evimize,yeni aldığımız eşyaların eksik kalan vidalarını almak üzere evden çıktı ve bi daha gelemedi,zamanında bizden ayrı geçirdiği zamanların sorumlusu alkol yüzünden,annemi 36 yaşında 4 çocukla dul,bizi ufacık yetim bıraktı..ama asla suçlayamadım bundan ötürü onu,kızdığım oldu çok ama,öyle bi ortamda büyümüştü,hem içmeyen yoktu hemde erkeklik sayılıyordu sanırım,nazlıydı tek erkekti..öyle gördü öyle yaşadı hayatı,ama bizler için ordan taşınmak istedi,o ortamdan uzaklaşmak,yeni bir hayata başlamak,buna ev alarak başlamıştı,işte son 2 ayıydı,annemle hep İZMİR'e gitmek istemişlerdi,ailecek tatile gitme,artık güzel zamanlar geçirme zamanıydı ama olmadı,vidaları almaya gittiği gün elinin açıklığını bilen yiyicileri onu yine masaya oturtmuş,zom olunca hesabı ona kakalayıp kendileri evlerine gitmiş,onu öylece bırakmışlar,tren yolunda onu öyle gören ve herkesin deli dediği genç böyle gitme gel bizde kal demiş,istememiş,halbuki halam var orda birsürüde akrabası,birinin evine bırakmamışlar babamı,o da çocuklar bekliyor diye binmiş trene gelmiş,evimize 10 dk mesafede yoldan geçerken trafik kazası geçirmiş..ve bizim için herşey o gün bitmiş..




15 yıl olmuş şimdi geriye bakınca,babama sadece bırakıp gittiği için kızgınım bizleri, ama o da ecel işte,elinde olsa yaparmıydı böyle bişeyi?kader,hayat,kısmet..en üzüldüğüm nokta bir kere bile olsa SENİ SEVİYORUM diyemeden gidişi,bir de ona kocaman sarılamamak..bir de şu babalar gününü kutlayamamak :(


Önümüzdeki günlerde BABALAR GÜNÜ..oysa benim hiç BABALAR GÜNÜ'm olmadı hediye alabildiğim,sadece için için ağladığım günlerden biri oldu,çok sevdiğini ve hala benimle olduğunu biliyorum,güzel çiçeklerimle yanıbaşında olurum umarım,senle hergün bana BABALAR GÜNÜ'ydü,geç olsada anladım..


BABALAR GÜNÜ diye bişi yok aslında,anneniz ve babanız hala yanınızdaysa kıymetlerini bilin bence,onları ne kadar sevdiğinizi söyleyin,hissettirin en güzel hediye bu..


bu şarkı hep babamı anımsatır bana..


hep aynı yerde yine o sandal
akşam oldumu yanıyor mangal
seni özlüyor bütün fasıllar
tadı yok yazın eskisi kadar..