2012 benim için bol kitap'lı bir yıl oldu..Zira tam 65 kitap okudum..İçlerinden bazılarını çok sevdim,bazılarını ise bloga yazmaya bile değer bulmadım,ama yinede hepsini tanımaktan ötürü çok mutluyum :)
Hepsini tek tek yazmak zor olacağı için ay ay ayırıp,yine beğendiklerimi ayrıca link'leyeceğim,umarım yararlı bir yazı olur,özellikle kitap önerisine ihtiyacı olanlar için :)
Uzun süredir okumak istediğim ve sevgili Denizin Yıldızı'nın bana göndermiş olduğu bu kitap 2012 yılında okuduğum son kitap oldu..
Zülfü Livaneli'nin daha önce Leyla'nın Evi kitabını okumuş ve çokca sevmiştim.Yine bu kitap içinde aynı şeyleri düşünüyorum,sanırım kendisinin hikaye anlatımını seviyorum ben :)
MasterCard'ın, dünyanın sayılı yıldız şehirlerinde hayata geçirdiği uluslararası 'Paha Biçilemez Şehirler' Projesi, şimdi 'Paha Biçilemez İstanbul' ile İstanbul’u farklı bir gözle yaşamak isteyen meraklılarıyla buluşuyor!
MasterCard; New York, Toronto, Londra ve Paris gibi şehirlerden sonra, 'Paha Biçilemez Şehirler' Projesi’ni, bir çok dünya şehrinden önce İstanbul’da 'Paha Biçilemez İstanbul' adıyla hayata geçirdi.
Bloga yazdığım son post'ta hafif bi Serzeniş'te bulunmuştum.Ben kimseler yok,gidebilirim buralardan derken yine çok süper yorumlar aldım,teşekkür ederim..Güzel bir moral kaynağı oldu bana yazdıklarınız,bi silkelendim kendime geldim :) Ama devamlılık isterim ona göre,demedi demeyin :)
Dün benim içi önemli bir tarih'ti,çünkü babamı kaybedeli 19 sene doldu..Şaka gibi..Zaman nasıl hızla geçip gitmiş farkında olmadan..Ve nasıl büyümüş içimde yokluğunun yarattığı boşluk..Bazen öyle geliyor ki bana sanki hiç var olmamış hayatımda :( Böyle düşünme sebebim 8-9 yaşında bu acı ile yüzleşmem galiba :( Ama düşününce ne desem boş diyor insan..Ne yapsam geri gelmez yaşadığımız günler..İyi dilekler ve dualardan başka ne gelir ki elimden :( Dilerim cennet'tir mekanı..Dilerim kavuşuruz sonra bi yerlerde..
Bugün için esasında can sıkıcı bi durum yok pek,hem dün'ün etkisi sanırım hemde blog'tan soğudum sanki..O da benden soğumuş gibi..Ne yorum alıyorum,ne bişi yazıyorum..Esasında aklımda yeni yıl çekilişi yapmak var,ama herkes bu kadar sessiz olunca o da gelmiyor içimden..Yorumlarda sorun var diye kendimi kandırıyorum arada ama bilemiyorum..Belki kapatmam gerek artık,belki farklı bir şekilde devam etmem..Fikir verebilecek kimseler varmı onuda bilmiyorum..Zaten bunlarıda kendimi iyi hissetmek,birazda serzeniş'te bulunmak için yazdım..
Yastıkaltı yatırıma hiç beklenmeyen bir yerden, yastıkların ta kendisinden tepki geldi!
Şu sıralar Garanti'nin yepyeni internet kampanyasında dile gelen yastıklar yastıkaltı yatırımın getirisini, götürüsünü kendi tatlısert bakış açılarıyla yorumladılar.
Türkiye'nin yakından tanıyıp çok sevdiği isimler: Özkan Uğur, Mazhar Alanson, Bartu Küçükçağlayan ve Gupse Özay'ın sesleriyle hayat verdiği yastıklar yastıkaltı biriktirme alışkanlığı üzerine neşeli yorumlar yapıyor, çektikleri çileyi dile getiriyorlar.
Onların bakış açısından yastıkaltı birikimin zorluklarını, zahmetlerini dinledikçe stres yönetimindeki yeteneklerini takdir edecek, birikim güvencesiyle ilgili kaygılarına siz de hak vereceksiniz. Yastıkların bile 'Yeter artık' dediği yastıkaltı yatırıma güvenli ve kazançlı bir alternatif olarak, neyse ki Garanti hep hizmetinizde.
Avea’nın online alışveriş festivali ile hem kendinizi hem de sevdiklerinizi mutlu etmek sizin elinizde! Avealılar, çiçekten kıyafete, ayakkabıdan parfüme,elektronikten ev eşyasına online alışverişte %30’a varan indirim kazanıyor! Çiçeksepeti , Markafoni, Zizigo, Misspera, Hızlıal, Altıncıcadde, Ebebek ve Enmoda markaları birbirinden güzel fırsatlarla alışveriş festivalinde yerlerini aldı!
İndirim fırsatlarından yararlanabilmeniz için gerekli olan bilgiler:
15 Kasım- 31 Aralık tarihleri arasında geçerli olan Avea’nın online alışveriş kampanyasına katılabilmeniz için; seçeceğiniz markanın ismini yazıp, 5060’a SMS yoluyla göndermeniz gerekmektedir. İndirimlerden yararlanmanızı sağlayacak şifre, 31.12.2012 tarihine kadar geçerlidir. Kupon kodlarının paraya çevrilmesi ve kullanım süresi dolan kuponların yenileri ile değiştirilmesi mümkün değildir. Her kupon yalnızca 1 kere kullanılabilir.Yapacağınız tüm alışverişlerde kargo ücretsizdir. Her bir markanın üzerine tıklayarak kampanya detay bilgilerini inceleyebilirsiniz.
Kampanya süresi ve kurgusunda meydana gelen değişiklik hakkı Avea İletişim Hizmetlerin'de saklıdır. Kampanyaya katılım mesaj ücreti katılımcılar tarafından karşılanacaktır. 5060’a gönderilen kısa mesajlar KDV ve ÖİV dahil 41,5 kuruş olarak ücretlendirilir.
İçinde bulunduğum durum(yani bebişle 21.haftamız)benim algı seçiçiliğimi tamamen değiştirdi hemen herkeste olduğu gibi :) Bebek ve annelik konusunda okuyor,araştıyor,keşfediyorum ve bundan çok mutluyum :)
Henüz bebiş için pek bi hazırlık durumuna girmesemde,önemli olan içsel hazırlığım diyor,kendimi bu konuda tabir yerindeyse durduramıyorum..
Şu post'umda yazmıştım ya,pek mutluyum bugün,huzur doluyum diye..İşte o günümü güzelleştiren hatta öyle düşünmeme sebep olan bir hediye haberi idi..Bütün olumsuzluğumu silmişti üzerimden ufacık bişey :)
Bugün o ufacık şey elime ulaştı..Pek bi sevdim,pek bi şirin buldum..Bundan sonra gelsin bol müzik'li günler..(tabii yine sevgiliye kaptırmazsam,sen evdesin nasılsa diye :) )
Sony, “Skyfall” konseptli yarışmalarıyla ödül dağıtmaya devam ediyor. Yeni görev, aynı zamanda final görevi. Sony Türkiye Facebook Sayfası’ndan verilecek talimatlarda, Ajan S olarak karargahtan alacağınız 3 farklı görevle, tüm ipuçlarını takip ederek kaçırılan ajanı kurtarmanız bekleniyor. Zekice kurgulanmış her göreve ait farklı videolar hazırlanmış. Videoları izleyip, seni kayıp ajana adım adım yaklaştıracak ipuçlarını bulmanız isteniyor.
Her görevin sonunda doğru cevaba ulaşan kişiler, Sony’den muhteşem ödüller kazanma şansını yakalıyor.
Birinci görev; 30 Kasım–3 Aralık 2012 tarihleri arasında gerçekleşecek ve görevi doğru cevaplayanlar arasından yapılacak çekilişle; bir kişi Bravia HX850 TV, bir kişi de Xperia Tablet S kazanma şansı yakalayacak.
İkinci görev; 3-6 Aralık 2012 tarihlerinde devam edecek ve doğru cevaplayanlar arasından yapılacak çekilişle; bir kişi NEX-5R fotoğraf makinesi, bir kişi de Xperia ion akıllı telefon kazanma şansı yakalayacak.
Üçüncü görev; 6-10 Aralık 2012 tarihleri arasında devam ediyor olacak ve doğru cevaplayanlar arasından yapılacak çekilişle; bir kişi Xperia ion akıllı telefon, bir kişi de MDR-1 kulaklık kazanma şansı yakalayacak.
Videoyu dikkatle izle, ipucunu bul. Bulacağın her cevap seni Ajan’a biraz daha yaklaştıracak. Unutma, hayatı senin elinde!
Haftasonu hava çokda kötü olmamasına rağmen,kararsızlıktan kendimizi sinema'da bulduk :) Esasında özellikle seyretmek istediğim bir film değildi,ama uzun zamandır sinemeya gitmemiş olduğumu hatırlayınca,hem sinema havası solumak hemde eğlenmek iyi bir fikir olabilir diye düşündüm,gerçi sonrasında neden gittim de demedim değil ama yinede bahsetmeden edemiyeceğim :)
İlk filmin devamı niteliğindeki bu film..Sanırım en çok memleketçilik anlayışı ile izleyici çekiyor..Hem bende,hem sevgili'de bol bol Karadeniz kanı olunca izlememek kaçınılmaz olurdu :)
Eskiden çok severek oynadığım bir oyundu,Tic-Tac-Toe yada bizim deyimimiz ile SOS..Boş yada can sıkıntısından patladığımız derslerde bir eğlence,bir kaçış noktası :)
Bende bu şablon'u bulunca hemen yapmalıyım diye düşündüm,çıktısını alıp,dün kısa bir sürede işledim.Fotoğraf makinem yanımda olmadığı için telefon ile fotoğrafladım,yani görüntü çok kalite'li denemez ama zaten anlaşılmayacak bir yanı yok gibi :)
Bu kafes ve kuş'lar geçen haftadan,instagram'da takip edenler çoktan gördü ama bir kerede blogta paylaşayım görmeyenlerde görsünler istedim :)
Hem bir önceki post'ta yazdığım olayın daha fazla yer etmesini istemedim ana sayfamda..Yorumlarınızla destek olduğunuz için ayrıca teşekkür ederim bu arada..İyiki bu blog ve sizler varsınız,çoğunuzu gerçek hayatta hiç tanımasamda..Bizler daha iyiyiz,alışmaya çalışıyoruz diyelim..
Cumartesi günü 10 Kasım'dı malum..O gün anlamı büyük bir gündü bir de 17 şehit haberi geldi.Üzüldüm çokca ama aklım başka yerdeydi aslında..Telefonumdan yinede bir post hazırlıyayım istedim o güne dair..Yazdım,tam yayınlıyordumki silindi.Üşendim bir daha yazmaya..Dedim ya aklım bambaşka bi yerdeydi o anda aslında..
''Bizden Haberler'' 'in 2.bölümü ile karşınızdayız efenim..Yolun yarısını kat ettik sayılır,dün doktor kontrolümüz vardı,gelişmeleri sizinle paylaşalım istedik.. Kim mi ? Tabi ki ben ve bebiş'im :)
Sony,“Skyfall” lansmanı ile birlikte geçenlerde açıkladığı sosyal medya oyununun 3. görevini veriyor. 3. görev hem Facebook hem de Twitter üzerinde gerçekleşiyor. Sony Facebook ve Twitter hesabı üzerinde gösterilen videonun son 5 saniyesinde Bond bir şeyler söylüyor ve Sony sorusunu soruyor:
“Sen Bond’un yerinde olsan ne derdin?”
Sen de yaratıcı cevabını Facebook’ta “Skyfall Ödüllü Soruları” Tab’inde veya #M3bendedim hashtag’iyle Twitter’da paylaş. En yaratıcı cevaplar Sony jürisi tarafından seçilecek ve en iyi cevabı verenler, Xperia Tablet S, Bond 50. yıl Blu-ray seti, Skyfall T-shirt'ü ve Sinema Bileti gibi ödülleri kazanma şansı yakalayacak.
Bakalım gerçekten Bond’a yardımcı olabilecek misin?
Yeni görevleri öğrenmek için, Sony Türkiye Facebook ve Twitter hesaplarını takipte kal!
Binlerce yıllık tarım geleneğini barındıran Anadolu topraklarında yetişen yerli tohumlar yaşamın sürekliliğini temsil ediyor.
Atadan kalma tohumlarımız;
* Lezzetli ve sağlıklı gıdaların temini için birer genetik hazinedir
* Binlerce yıldır değişen koşullara uyum sağlayarak günümüze ulaşmayı başarmış numunelerdir
* Tarımsal biyoçeşitliliğin önemli bir parçası ve yaşamın sürdürülebilirliğinin olmazsa olmazıdır
* Dışarıya bağımlı kalmaksızın ülkemizin gıda güvenliğinin teminatıdır
Geçen gün bitirdiğim iskender Pala kitap'ından sonra hiç aklımda yokken bu kitabı aldım..Esasında listemdeydi ama unutmuşum,görünce hemen edindim,1 gece'dede bitirdim.
Uzun zaman sonra kitap'lara tekrar geri dönebildim sonunda :) Ve açılışı bir İskender Pala kitabı ile yapmak istedim.Yunus Emre'yi daha yakından tanımak isteyenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap bence..Hikaye ve anlatım öyle sürükleyici ki okuyamam dediğim halde 2 günde bitirdim.O 2 günde tadını çıkararak okumak istememden kaynaklı :)
Henüz cd'yi dinleme fırsatım olmadı ama eminimki o da kitap gibi harika'dır..İskender Pala okumayı sevenler hemen edinsin derim..
Sony "Skyfall" kampanyası için ikinci görev geldi, şimdi durum değişti. Bildiğimiz üzere “Skyfall” İstanbul’da çekilmiş Bond filmlerinden. İkinci görevde, Bond nasıl İstanbul’a geldiyse, senin de İstanbul’da bir noktaya gitmen ve burada olduğunu kanıtlaman gerekiyor ki, Bond işini rahat rahat yapabilsin.
23. macerasına çıkan James Bond’un yeni filmi “Skyfall”, 2 Kasım’da vizyona giriyor. Bu sefer MI6 saldırı altında ve James Bond hem arkadaşlarını korumak, hem de M’e olan sadakatini kanıtlamak zorunda. Sen de gerçek bir Bond hayranıysan, Sony’nin sürükleyici sosyal medya oyunu “AjanS” bir hayli ilgini çekecek.
Çamaşır yıkamak hiç bu kadar ‘renkli’ olmamıştı! Pespembe bir çamaşır makinesi ile evinize renk katmak ister misiniz? Vanish pembesi artık sadece kutusunda değil, ödül olarak verdiği çamaşır makinesiyle de yanınızda olsun istiyorsanız; işe bu videoyu izleyerek başlayabilirsiniz!
Bumerang Ödül'lerine bu yılda aday oldum,gerçi bu zamana kadar bişey kazanmadım ama blogumun farklı kişiler tarafından tanınması,keşfedilmesi bile yeter :)
Bloga bu konuda yazıp yazmamak esasında epeydir meşgul ediyordu aklımı (yaklaşık 12 hafta'dır),ama düşündüm ara ara bi şeyler yazsam olur aslında dedim..Hem canımı sıkan konularda sizlerle fikir paylaşırım,hemde birbirimizden haberdar olmuş oluruz :)
İnternetin tek alışveriş festivali MasterCard E-Fest 8 Ekim’de başlıyor!
MasterCard’ın bu yıl ikincisini düzenlediği E-Fest, Türkiye’nin ilk ve tek internet alışveriş festivali olma özelliğini taşıyor. Elektronik ticaret dünyasının en iyi markalarını biraraya getiren E-Fest, katılımcılarına indirim ve fırsatlar sağlayan online bir festival olma özelliği ile öne çıkıyor. Markafoni, Altıncı Cadde, Tekzen gibi birçok büyük e-ticaret markasının katıldığı bu festival, internetten alışverişin kolaylığını ve konforunu tam manâsıyla yaşamanıza imkân veriyor.
Türkiye’nin ilk ve tek internet alışveriş festivali E-Fest, 8-14 Ekim arası katılımcılarını bekliyor. MasterCard ile ilgili daha fazla bilgi edinmek, E-Fest’e katılan markalar ve kampanya dahilinde sunulan fırsatlara daha yakından göz atmak için sizi Facebook sayfamıza ve websitemize bekleriz.
Yeni bir çarpı işi çalışmasi ilen karşımızdaydim efem ;) Yaklaşık 1,5 günde işledim,henüz ne olarak değerlendirecegimi bilmiyorum ama olsun :)
Bu arada renklerin bazıları ile kendimce oynamış olabilirim ;) Şablonu sevgili Sevdiye paylaşmışti benimle,tekrar teşekkürler ederim kendisine..Kısaca ben sevdim,sizce nasıl?
Sevgiler
En kısa zamanda görüşmek üzere..
Bu post telefondan yazılmış olup,daha sonra pc'den guncellenecektir ;)
İngiltere’de yaşam ve eğitimle ilgili tüm bilgiler tek bir adreste toplanıyor. Her yıl 1,8 milyon kişi dil eğitiminden sosyal yaşam olanaklarına kadar tüm ipuçlarına Education UK ile ulaşıyor.
"Gün batmak üzereydi. Küçük Olimpos Dağı'nın eteklerinde, nazlı gelin duvağı gibi asılı duran sis bulutu, günün cılız ışıklarından kaçıp yamaçlarda oyalanıyor, oradan da ovaya iniyordu; ağırdan. Uzakta, o yüzünü hiç göstermeyen puhu kuşunun kısık ve kesik ötüşü dağın gri kayalarında yankılandı. Hep sevdiği ses, iliklerine işledi bu defa. 'Ya hayra alamet değilse bu,' diye geçirdi içinden, korktu. Öyle çok korkar olmuştu ki son zamanlarda... Son zamanlarda, son zamanlardan korkar olmuştu." Bir Avuç Mazi, 1924'te Selanik'ten gemiyle Türkiye'ye gelen mübadil Fethi Bey ve ailesinin romanıdır. Bir Avuç Mazi, İstanbul'dan Selanik, Alasonya'ya gönderilen Türkiyeli Rum Bayan Mitra'nın romanıdır. Bir Avuç Mazi, bir mübadele romanıdır; ve elbette en çok da duyguların, özlemlerin ve hep canlı tutulan umutların romanı...
Güzeller güzeli Kaya Sultan lohusa yatağının çevresinde ah edip onun için “Ne bahtsızmış Hanım Sultan…” diyenlere nisbet zevci Melek Ahmet Paşa’nın elini tutmuş, acısına rağmen tebessüm ediyordu…
Sultanın Rüyası, 17. yüzyıl Osmanlısı’nda geçen hüzünlü bir aşk hikayesi…
Peygamber Efendimizin eşi Hz Hatice hakkında yazılmış çok özel bir çalışma! HZ. Muhammed’i (s.a.v.) peygamberliğinden evvel tanıyıp seven ve O’na ilk iman eden, müminlerin annesi Hz. Hatice’nin hayatına farklı bir bakış…
Sadakatin, sevginin, güvenin zirvesi bir kadın…
Ölümüne dek vefayla bağlı olduğu ve kendisine vefayla bağlı olan Son Peygamber’in eşi…
Müslüman kadınlar için bir örnek olan bu emsalsiz kadının hayatını, Sibel Eraslan, uzun bir araştırma döneminin ardından, şimdiye dek bilinen ve bilinmeyen tüm yönleriyle yazdı.
Hz. Hatice’nin hayatına farklı bir pencereden bakmak isteyenleri, üslubu ve anlatımıyla kuşatacak bir kitap!
''Meryem'in açık alnı kandildir. Meryem'in açık alnı ufuktur. Her seher güneş oradan yükselir ve her gecenin içine güneş o çizgiden batarak yürür. Meryem'in açık alnı haritadır. O, yol gösterir, işaret eder, el sallar, uğurlar, dua eder hepimize. Kadim günlerden bilinmez yarınlara ilerleyen zaman gemisinin, yolunu rotasını çizdiği ışıklı fener, onun alnında yanar... Meryem, deniz feneridir... Meryem'in açık alnı kapısızdır. Secdeler o pak alnı öpmek için birbiriyle yarışır. Meryem, annedir. Allah'ın Kelimesi'ne annelik etmek üzere seçilendir. Meryem'in, oğlunu tutan elleri toprağın üzerinde durur. Meryem kuldur! Rabbine yakın olandır. O, Meryem'dir.
Cumhuriyet Kadınıydı Müzeyyen..Faytonlar evin önünde durduğunda, amcası hemen atlayarak inebilmeleri için onlara elini uzattı.İşte, bundan sonra yeni eviniz burası dediğinde, Müzeyyen büyülenmiş gibiydi.Aman Allah'ım! Aman Allah'ım! diyordu sürekli. Beylerbeyi'nde güzel bir köşktü burası. Bahçeye hayran hayran bakıp;Ne kadar bakımlı bir bahçe, yerde bir tek kuru ot bile yok dedi. Kabartma çiçeklerle süslenmiş kurnalı mermer çeşmesi, tabak gibi beyaz nilüfer çiçeklerinin ve iki kuğunun zarafetle yüzdüğü fıskıyeli, beyaz mermerden oyma havuzun içinde süzülen kırmızı balıklar, yeni doğmuş yavrularıyla badi badi yürüyen kaz ailesi, kuş sesleri ve rengârenk çiçeklerin mis gibi kokuları karşısında adeta büyülenmişti;Elbette vardır herkesin anneannesi; her anneannenin de ayrı bir yaşam öyküsü diyerek ilk romanına başlayan Zühal İzmirli, hayatta ona en çok ilham veren kişinin yaşam öyküsünden esinlenerek bu romanı kurgulamış. Selânik'ten Beylerbeyi'ndeki bir köşke, oradan da Karabük ve Zonguldak'taki fabrika lojmanlarına kadar uzanan bir yaşam. İnişli çıkışlı, varlık ve yokluk arasında bin bir türlü mücadeleyle geçen, Türkiye'nin Cumhuriyet sonrası dönemine bir kadının gözüyle bakan bu öyküde, herkes kendi hayatından bir parça bulacak.''
Kim acıktığı zaman dumanı üzerinde tüten bir tas çorbaya hayır diyebilir ki? Üşüyünce, geniş sofralarda buluşunca, hafif bir şeyler yemek isteyince, hastalanınca yardımımıza koşan çorba, Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri. Üstelik, hafif ve doyurucu yapısı sayesinde üç öğünde de zengin çeşitleriyle sofralarda yerini alıyor.