Gerçekten tam da düşündüğümüz gibi oldu..Önce sabah güzel bir kahvaltı yapıp,sonrasında yollara düştük..Güzel İstanbul'umuz o gün bi jest yaptı sanki,neye binmek istesek(otobüs,metrobüs,vapur) tam gittiğimiz saat'de bizi bekliyordu :)
Tarihi yarımada'nın havasını solurken ben bi yandan anlatıyordum,ben burayı biliyorum,şurda dedemler oturuyordu falan diye..(eskiden dedemler Eyüp'te oturuyorlardı, o bakımdan Balat,Fatih,Edirnekapı sevdiğim ve yabancı olmadığı mekanlar)..Fatih'e ulaşır ulaşmaz ilk aklımızda olan telefoncu'ya gitmekti,ama madem dedik Hırka-i Şerif Camii'nin yanındayız,vakit'de gelmiş bi namaz kılalım,dua edelim..Merme tabi her daim namaz kıldığından hazırlıklı idi,ama ben oldukça acemi'ce ve yalın ayak bir biçimde idim,(çünkü çoraplarım şadırvan'a düşüp terk ettiler beni,hatta o kadar koşturmacalı bir gündü ki bütün gün ayaklarım donduğu halde bir çorap alamadım kendime :) )
Camii bahçesinde bol fotoğraf çekip (içeride namaz kılanlar olduğundan,rahatsız etmemek adına çekmedim),telefoncuya uğradık,ama bize 20 dk beklememiz gerektiği söylediler,karnımızda aç olunca hemen bu fırsatıı değerlendirip,yemeğimizi yedik,telefonumuzu aldık,Eminönü'ne doğru yola koyulduk..
Eminönü'ne ulaşınca ilk önce kurs malzemelerini alacağımız Sabuncu Han'a gittik,yerini internet'ten öğrenmiştim ama bulmamız zor olmadı..Eğer ahşap boyama malzemesi arıyorsanız bu konuda tam bir cennet bu han..Mısır Çarşı'sının ana giriş kapısından girip,arka kapısından çıkınca hemen ileride,tabelasınıda görebilirsiniz yada sorabilirsiniz..
Biz Seramik Kaftan boyıyacağımız için,boyalarımızı ve kaftan'ımızı aldık,sonrasında annem'lerin yapacağı Kaftan Yastık için uzun süre tela aradık..Eminönü'de çok iyi bilmeyenler için tam bir kaos,kime sorsak başka bi yere yönlendirdi,neyseki sonunda bulduk..Onuda aldık,biraz tarih soluyalım dedik..
Önce Eminönü'nde Yeni Camii'ye gittik..Ben fotoğraf çektim bol bol,dışarıdan görmüş ama içersine hiç girmemiştim,sonrasında sanırım 2 kez daha ziyaret ettik cami'yi gün içinde,vakitler geldikçe Merme namaz'a ben fotoğrafçılığa :D
Amacımız Postahane Müze'sini ziyaret etmekti,yorulmuş ve darmadadğın olmuş kafamızla yerini anımsayamadık birden,sonra bi baktık İş Bankası Müzesi,dedik soralım en iyi onlar bilir..Tarfi ettiler,isteseniz burayıda ziyaret edebilirsiniz dediler..Biz ufak bir işimiz var,sonrasında gelelim dedik,işimizi halletik,elimizdeki malzemeleri kendilerine bırakıp,müze'yi gezmeye koyulduk..
İş Banka'sı Müze'sinde banka'nın eski mobilyaları,kullandığı aletler,yazışmalar,evraklar,fotoğraflar vardı..her biri tarih kokan telefonlar,daktilolar,fotokopi makineleri,santraller..Ne yazık ki fotoğraf çekmek yasaktı,ama her bir detay bizi bizden aldı,hele merdiven'ler..ayrı ayrı inip ortada buluştuk Merme'mle :)
Alt kat'ta dahada aşağı inen merdiven'ler dikkatimizi çekti,Kasa Daire'si yazıyor ve acaip acaip sesler geliyordu,girilmiyor diye düşündük,gidip güvenliğe sorduk..girebilirsiniz ama korkmayın,o sesler daha önce bu banka'da çalışan aletlerin sesleri dediler..uzun ve dar,bol ışıklı (matrix gibi üzerimizden sayılar geçen,ve bol sesli) 2 koridor yürüdük,bu yol nereye gidiyor dedikçe,dahada uzadı,sonunda bir genişliğe geldik,ordan bir odaya,ordan başka bir odaya,ordanda başka bir odaya ve kilitli kasa'lar ile ana kasa'nın bulunduğu yere geldik..korkuyla karışık duygular içersinde para ve kasa'ları inceledik,ama içimiz pırpır..nasıl çıkacağız diye..ayrıca bir gizli bölme daha gördük,ama dedim hiçbişeyi ellemeden çıkalım artık :) Firavun mezarı gibi bi yerdi,çıkınca güldük ama yaşadığımız korkuyu,şaşkınlığı biz biliriz,birde güvenlik :) muhtelemen güvenlik kameralarından bizi izleyip gülüyorlardı çünkü..(gidip video kaydımı istesek onlardan napsak :) ) Kasa bölümün'den çıktık,banka'da daha önce kullanılan şimdiki otomatik açılan kapılara benzeyen bir sistem hakkında bilgi edindik,teşekkür ettik ve kendimizi dışarı attık..Kasa bölümünde yaşadığımız korku ve heyecan bütün gün dilimizde'ydi..Gülüştük,hatta dedik ne cesaret yanımıza biri gelse,yada kilitli kalsak napardık,neyseki öyle bişi olmadı,sevgili kullarıyız heralde Allah'ın..Ahir ömrümüzde banka kasa'sına girmedik demeyiz artık :)
Dedik bu adrenalin bize yetmez..iyisimi bir de Ptt Müze'sine gidelim..Ama ne ki 16:00'da kapanıyormuş orası,biz kapıda 18 :00 görmüştük ama neyse..e dedik bi bakalım nası bi yer,biraz girip oturduk,fotoğraf çekmeye izin yoktu tabi yine,bizde dışarıdan çektik..
Sonrasında tam bu Ptt bina'sının karşısında güzel bi kafe keşfettik..adı Baks..Kendimize cheese kek ve kahve ziyafeti çektik,daha sonra yol üzerindeki Koska'dan da bir iki lezzet kapıp,önce vapur'a binip,sonra otobüs'le harika İstanbul trafiğine daldık..en nihayetinde evimize vardık..
İşte böyle..
Uygun olan bi zaman aralığında bu kez Ptt Müze'sini ziyarete gideceğiz,sizede İş Banka'sı Müze'sini gidip görmenizi öneririz..
Not 1 : Merme..aile dostumuz'un kızı,aynı yerde oturuyoruz,aynı kursa gidiyoruz,genelde aynı şeylerden hoşlanıyoruz,pek iyi anlaşırız kendisiyle..önceleri çok bahsederdim blogumda ondan,demek bu ara pek bişi yapmaşız ki bahsetmemişim kendisinden..
Not 2: Fotoğraf'lar programdan dolayı pek güzel gözükmedi,ama kolaj olarak böyle görün,sonrasında güzel bulduklarımı ayrı postlarda paylaşacağımdır :)
Biz çok eğlendik,umarım okurken sizde eğlenirsiniz..
Sevgiler..
Çok eğlenceliydi valla :) kasa hele korku filmi gibim :) şimdi iş bankası müzesine gidip kasaya bakak mı bakmayak mı :))ne işim var be ay var ya cafe ne güzelmiş :) sizde çok güzelsiniz :) çorap alacak zaman bulamaz mı insan be helede öyle bir yerde koşarken elinle bi tezgahtan kapıvereydin :)
YanıtlaSilülkü : eğlenemene sevindim okurken..bence git herkesin yaşaması gerekn bir deneyim yani :) teşekkürler canım..cafe'de süpersi..inan bulamadım zamanı..aldım alıyorum derken bi baktım eve gelmişim :D
YanıtlaSilne güzel gezmişin, sayende yeni yerler öğrendim..iyi bayramlar !
YanıtlaSilbuket : rica ederim,sevindim beğenmene..iyi bayramlar..
YanıtlaSil