Piraye-Canan Tan

Canan Tan ALTIN KİTAPLAR  ...Kızıl saçılıymış Piraye.. Kendimi, keşke ben de kızıl saçlı olsaydım, diye hayıflanırken yakaladım kaç kez... Okudukça, dizelerin arasına dalıp kendimden geçtikçe, tehlikeli bir biçimde özdeşleşiyordum Piraye'yle. Tiyatro sahnemde, bundan sonraki rolüm belliydi artık. Nazım Hikmet'inPiraye'si rolünü oynamak... Peki bana eşlik edecek oyuncu kim olacaktı? Bunu düşünmek bile anlamsızdı; karşımda Nazım vardı ya..

Canan Tan'ın ilk okuduğum kitabı..İyikide okumuşum..Yine en sevdiklerim listesinde üst sıralarda olan bir kitap,anlatım dili akıcı ve hikaye oldukça sürükleyici..

Piraye,Nazım Hikmet tutkunu bir baba'nın 2 kızından biri..Aile'sinin zoruyla üniversite'de diş hekimliği okur,bu dönemde birçok talibi olur,ama o hiç birine yüz vermez..Kendi ayakları üzerinde durabilmektir asıl önemsediği..Bunu başardığındaysa hiç olmayacak birine aşık olur..Haşim,bir ağa çocuğu..Binbir güçlükle evlenirler,ama asıl sorunlar bundan sonra başlar..Aile ve kültür yapılarının farklılıkları,onları geri dönülmez yollara sokar..Üzerine kuma gelir Piraye'nin,o da dayanamaz ve ailesinin yanına geri döner..Tutkuyla sevdiği Haşim ardısıra gelir İstanbul'a..Yalvarır ama ikna edemez..Piraye'den erkek çocuğu olacağını öğrenir geri dönerken..Pişman'dır..Gider gitmez kanlıları tarafından öldürülür..Piraye,bu haberi alınca çokca üzülür,doğacak oğlunun adını Haşim koymaya karar verir..Eşinden boşanmış ablası ve ölmüş babasının ardından yalnız kalan annesi ile yeni bir hayat kurmaya çalışır kendine..Çok sevdiği Haşim'inin hatırası ile birlikte..

Kısaca hikaye'yi özetlemeye çalıştım,umarım sizde okur ve beğenirsiniz..

Sevgiler..